“Cahillikle Savaş, Düşmanla Savaştan Daha Az Önemli Değildir.” diyen ATATÜRK VE 16.7.1921 TARİHLİ MAARİF KONGRESİ
İbrahim BİRELMA
Üzerinde 10 yıl çalışılarak hazırlandığı söylenen ve 27 Mayıs 2024 tarihinde onaylanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (Oksijen 21.6.2024) tartışmaları devam ederken, 16.7.1921’de toplanan ve Türkiye Eğitim tarihinin ilk eğitim kurultayı olarak anılan “Maarif Kongresi” ve Atatürk’ün konu ile ilgili görüş ve düşüncelerini anımsatarak istiyoruz.
- Sakarya Meydan Muharebesi başlangıcından 38 gün önce 11.7.1921’de Fevzi Paşa, T.B.M.M.’de cephe durumu, düşman mezalimi hakkında, konuşurken, Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi ile Mazhar Müfit Beyler dışarı çıktılar, Meclis Başkanlığı odasında, Hamdullah Suphi Bey, Mustafa Kemal’e, “Mazhar Müfit Bey’in başkanı olduğu Öğretmenler Derneği birkaç gün sonra Ankara’da toplanacak, fakat Fevzi Paşa’yı dinleyince tereddüde düştük, savaşın yoğunlaşacağı anlaşıldığı bir sırada böyle geniş bir toplantı size ayak bağı olabilir, uygun görürseniz erteleyelim” deyince, M. Kemal şöyle dedi: “Hayır, hayır ertelemeyin, cahillikle, ilkellikle savaş düşmanla savaştan daha az önemli değildir. Toplantıya katılacağım ve konuşacağım” cevabını verir:
- 15 Temmuz 1921’de M. Kemal Paşa Salih Bozak’a “Yarınki kongreye birkaç kadın öğretmen katılacak. Bunu duyan bazı milletvekilleri karşı çıktılar. Şu zavallı kafaya bak! Bu çağ dışı, dünyaya kapalı, alaturka, ilkel kafalar yüzünden bugün bu haldeyiz. Başka yolu yok, kendimizi yenilemek, ilerlemek, günümüz uygarlığına ayak uydurmak, onlarla eşit duruma gelmek, bunu sağlamak için de bu donmuş, uyuşmuş, kafaları değiştirmek zorundayız. Yoksa bugün kurtulsak bile, yarın yine ayak altında kalırız; kurbanlık koça döneriz, yem oluruz, yine rahat rahat sömürürler, bugün yaptıramadıklarını ilerde yine yaptırmaya çalışırlar, yine bir sürü işbirlikçiler bulurlar. Uğrunda birçok çocuğumuzun canını verdiği bu mücadele, boşa gitmiş bir gayret olur!”
- Öğretmenler Kongresi 16 Temmuz 1921’de Öğretmen Okulu’nun salonunda toplanmıştı. Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in kısa açış konuşmasından sonra M. Kemal Paşa kürsüye geldi. Ön sırada milletvekilleri ve bakanlık yetkileri, arka sıralar kalpaklı erkek öğretmenler, üçüncü ve dördüncü sırada sol yanda, sıkma başlı, on kadar kadın öğretmen yer almış, arkalarındaki, önlerindeki ve yanlarındaki koltuklar boş bırakılmış, böylece kadınlarla erkekler birbirlerinden ayrılmıştı… Konuşmanın sonunda herkes ayağa kalktı, alkışladı. M. Kemal, Yüksek sesle “Mazhar Müfit Bey, Kongreye hanım öğretmenleri çağırdığınız için sizi kutlarım. Ama hanımefendileri niye böyle ayrı oturttunuz? Sizin kendinize mi güveniniz yok, yoksa Türk hanımlarının faziletine mi? Bir daha böyle ilkellik görmeyeceğimi ümit ederim.” Cevap beklemeden yürüdü, gitti. (Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkler, Bilgi Yayınevi, 424. Basım, Ocak 2017).
- Kemal’in Maarif Kongresini açış konuşmasının bazı bölümleri şöyledir:
1) Bugün Ankara milli Türkiya’nın milli maarifini kuracak olan Türkiya Muallimler ve Muallimeler Kongresi’nin toplantısına sahne olmakla iftihar etmektedir.
2) Asırlardır yüklü olduğu idare ihmalinin devlette vücuda getirdiği yaraları tedaviye harcanacak gayretlerin en büyüğünü irfan yolunda hazırlamalıdır.
3) Şimdiye kadar takip edilmiş tahsil ve terbiye usullerimizin gerileme tarihimizde en mühim bir etken olduğu kanaatindeyim.
4) Milli bir terbiye programından bahsederken, eski devrin bütün hurafelerinden sıyrılmış doğrudan ve batıdan gelen yabancı tesirlerden uzak ve milli karakterimize orantılı bir kültür kastediyorum.
5) Yaratacağımız kültür, milli kültür zeminiyle; o zemin ise milletin karakteriyle orantılı olmalıdır.
6) Çocuklarımızı yetiştirirken, birliğimize ve varlığımıza taarruz eden her kuvvete karşı müdafaa kabiliyetiyle donanmış bir nesil yetiştirmeye muhtaç olduğumuzu unutmayalım.
7) Milli gaye hakkındaki genel görüşümü söylerken, yeni neslin donatılacağı vasıflar arasında kuvvetli bir fazilet aşkı ve kuvvetli bir intizam ve inzibat fikrinden de bahsetmek lazımdır.
8) Muallimlerin hiçbir müşküle boyun eğmeyerek büyük bir sabır ve metanetle çalışmalarını, çocukların velilerine de yavrularının tahsilini tamamlamak için hiçbir fedakârlıktan çekinmemelerini tavsiye ederim.
9) Milletimizi yetiştirmek vazifesini üstlenen yüce heyetinizin bugünün vaziyetini nazarı itibara alarak, her müşküle göğüs germekle bu mukaddes yolda gayet metinane yürüyeceğinize şüphem yoktur. Vazifeniz pek müşkül ve hayatidir. Muzaffer ve muvaffak olmanızı Cenabı Hak’tan temenni ederim. (Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt 11, 1921, Kaynak Yayınları, 2003)