Ali Rıza Eti’den Ceyport Limanı Açıklaması

Tekirdağ Ceyport Limanı hakkında Ali Rıza Eti açıklama yaptı. Limanın lojistik işlerini yapan Tekirdağ SS Motorlu Taşıyıcılar Koperatifi Başkanı Ali Rıza Eti; Değerli arkadaşlar kıymetli basın mensupları bildiğiniz üzere Ceyport Limanı işletmeleriyle olan bizi ve çalıştığımız fabrika ve işletmeleri de yakından ilgilendiren büyük bir mağduriyet yaşadığımız limanın kapanması mühürlenmesiyle ilgili sizlerin aracılığıyla şehrimizde yaşayan değerli vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması yapmak ihtiyacı duyduk. 14 Temmuz 2025 tarihinde akşamüzeri saat 16:30- 17 gibi Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Ceyport Limanı mühürlendi.
1- Öncelikle Ceyport Limanı devletin limanıdır. Ceyport firması da bu limanda 36 yıllık kiracıdır yani bugün limanda yapılan dolgular depolar ve diğer çalışmalar devletin ihale şartnamesinde limanı alan firmaya bunları yapacaksın dediği şartlardır. Ceyport firmasının bu limanda devletten izinsiz hiçbir faaliyeti yoktur.
2- Tonlarca para kazanan firma neden bu eksikleri gideremedi bunlarla tasarruf mu olur soruları var.
Değerli arkadaşlar liman sekiz yıl önce 345 milyon TL bedelle 36 yıllığına kiralandı ve yaklaşık olarak limana 1.500.000.000 TL civarında da yatırım yapılması şartı ile kiralandı yani sekiz yıl önceki hesapla yaklaşık olarak 1.800.000.000 TL’lik bir yatırım yapılması gereken devlet limanı Ceyport tarafından teslim alındı ve taahhütler yavaş yavaş yerine getiriliyor. Bugüne kadar Ceyport‘un limandan kazandığı para yaptığı yatırımların 10/0.5 bile değildir ve yaklaşık 28 yıl süreleri kaldı. Bugün Ceyport firması kar etmekten vazgeçti 28 yıl içinde bu harcadıkları parayı çıkarabilir mi çıkaramaz mı onun hesabını yapıyor. Yani şu an firmanın zannedildiği gibi tonlarca para kazandığı falan yok.
3-İşte bu işlerden tasarruf mu olur gibi eleştirilerde bulunuyorlar:
sevgili arkadaşlar Büyükşehir Belediyesi şubat ayında Ceyport Limanı’nı denetlediğinde 24 tane eksik tespit ediyor. Ceyport limanı bunların 22 tanesini gideriyor. Sadece 2 maddeyi bilerek yapmıyor. 1- Dökme tahıl depolarında arka tarafa yangın çıkış kapısı isteniyor bu konuyla ilgili yönetim değişikliği talebi var çünkü dökme tahıl depolarında arka kapının patlaması durumunda ortalığa saçılacağı için büyük zarar görme riski var. 2- İdari binada Bir yangın merdiveni var üç tane daha isteniyor birde merdiven boşluğunun koridor ile irtibatının kesilmesi gerekiyor. İdari binada da şu an yangın merdiveni bir tane var zemin +2 kat bir bina üç tane normal kat merdiveni var ama yeni yönetmelikle işte bunlardan da üç tane daha dış yangın merdiveni isteniyor ve merdiven boşluklarının koridorla irtibatını kesilmesi gerekiyor. Burada da limanın itirazı şöyle; bizim iş yerimiz on katlı 20 katlı otel değil,zemin +2 kat bir yer yüzlerce insanın girip çıktığı otelle bizi bir tutmayın. Bizde Toplam 10-15 kişiden fazla insan olmuyor diye itiraz etmişler bu itirazlarına olumlu bir cevap bekledikleri için bu 2 maddeyi bilerek yapmamışlar.
Fakat belediyenin bu kadar katı bir şekilde gelip bu iki sebepten dolayı idari bina ve tahıl depolarını mühürlemek yerine komple limanı mühürlemesi ile bu iki eksiği de bakanlıklardan gelecek cevabı beklemeden yapmak zorunda kaldılar ve şu anda yapılıyor bir aksilik olmazsa 2 gün içinde biter diye bekliyoruz.
Bu işin sonunda Ceyportun bir şey kazanacağı pek görünmüyor ama devlet ve millet kesinlikle kazanacak çünkü devletin cebinden 0,01 TL para çıkmadan Türkiye’de örnek bir liman yapılmış ve devlete bırakılmış olacak. Yatırımların %95’i yapıldı ve liman kendi sınıfında Türkiyenin en iyi ve en temiz en düzenli en büyük en güvenlikli limanı olarak ülkemizin ve ilimizin gurur kaynağıdır. Bununda özellikle bilinmesini isteriz ki Ceyport limanı Marmara Denizi’nin Trakya yakasında hijyen kuralları ile gıda ürünlerini elleçleyen tek limandır.
Pekiyi bazı eksikleri yokmu? limanların hepsinde de olduğu gibi tabi ki burda da var ama tespit edilen eksikler hızla tamamlanıyor.
4- Limanda tehlikeli yük varmış saatli bombaymış insan sağlığına zarar veriyormuş ya da patlama olabilirmiş:
Sevgili arkadaşlar bu liman 1970’ten beri faaliyet gösteriyor ve 1970’ten beri bu limana gelen giden yükler hep aynı bugün bu limana ekstra farklı bir yük gelmiyor, tehlikeli yükler indirme yükleme yapılmıyor bu nedenle bugüne kadar bu limanda çok şükür bir yangın çıkmadı. Zaten tehlikeli maddelerin elleçlenebilmesi için Botaş gibi Marmaraereğlisi’ndeki Opet Akaryakıt Terminali gibi özel bir izin ve ruhsat alınması gerekiyor ve özel bir liman yapılması gerekiyor. Ceyport bu kapsamda bir liman değil.
5- Efendim likit depoları varmış depolarda kimyasal varmış; peki her kimyasal tehlikeli midir? yanıcı mıdır? patlayıcı mıdır? Mesela ham bitkisel yağlar,melas, temizlik maddeleri tehlikeli yük sınıfında mıdır? bunların depolanmasında bir sakınca var mıdır? ya da imal edilen bütün likit tankları illaki kimyasal patlayıcı,parlayıcı bir şey koymak için mi imal ediliyor?
6-Efendim Ceyport şeffaf olsun depolarda ne var bize bildirsin;
Ceyport bunları soran gazetecilere zaten bildiriyor ama inanan inanıyor inanmayanlar da yalan yanlış yazmaya devam ediyor. İnanmayan arkadaşlara tavsiyem gümrük kayıtlarında liman başkanlığı kayıtlarında bu limana ne gelmiş ne gitmiş ne kadarı depolara alınmış ne kadarı depoda kalmış var. Bu bilgileri oralardan temin edebilirler. Araştırmadan yazarak yüzlerce binlerce insanın ekmeğiyle oynamak hiç doğru değil.
7- Efendim liman şehir içindeymiş kapatılmalıymış;
Bu liman 1970 yılında yapıldığı zaman batısı Tümen (Askeriye) doğusu adliye güneyi deniz kıyısı kuzeyi Atatürk bulvarı olan yüzlerce dekarlık alan liman gelişim sahası olarak o günkü planlara işlenmiştir. fakat o günden bugüne bu bölgeye imar izni verilmiş futbol sahası yapılmış hastane yapılmış yani amacının dışında bir çok yapı yapılmış ve dolayısıyla liman şehir içinde kalmış kabahat kimin? şimdi o tarihlerde buralarda ev yapanlar satın alanlar hepsi o limanın orada olduğunu görerek ev yaptılar veya satın aldılar. TMO depolarının orada olduğunu gördüler buna rağmen bu bölgede yaşayan insanlar şimdi limanda gürültü oluyor koku oluyor diye şikayet ediyorlar. trilyonluk liman yatırımını kapattırmaya çalışıyorlar.
Keşke şehrimiz yöneticileri bu bölgeye yerleşim izni vermeseydi şehrin genişlemesini Muratlı Caddesi’ne doğru ve Çiftlikönü sırtlarına doğru yapsalardı. Bugünkü şikayetler yaşanmazdı.
Dünyanın bütün ülkelerine bakın limanların çoğu şehir içindedir ve o şehirlerde yaşayan insanlar liman şehri olduklarını bildikleri için limanlardan çok rahatsız olmazlar ufak tefek sıkıntıları da sineye çekerler.Ama ülkemizde Anlayış 0” hoşgörü 0” tabiri caizse bizim insanımız başka yerden gelir hiç çekinmeden bağdakini kovmaya çalışır. Örneğin (Adam tren istasyonu yanından ev alır bir hafta sonra gider istasyon çok gürültü çıkartıyor kapatılsın diye dilekçe verir) bunun gibi.
8-Kartalkaya‘da işte yangın oldu işte şu kadar vatandaşımız öldü evet Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun orada büyük can kaybı yaşandı Allah bir daha yaşatmasın. Kartalkaya‘daki otele her gün yüzlerce insan geliyor günlerce orada kalıyor. Fakat Ceyport limanı dediğimiz işletmede idari binada 15 tane personel çalışıyor. Tahıl depolarında hiç insan yok.Bunların ikisini nasıl aynı kefeye koymak doğru mudur? burası bir limandır kamuya açık herkesin serbestçe girip çıktığı bir yer değildir.
Bir yük limanının bir Otelle kıyaslanması çok yanlıştır. Eğer insan yoğunluğunun olduğu bir yerden bahsedeceksek Ceyport limanında feribot iskelesi bölümü var. Burada bir hotel gibi insan yoğunluğu da var. Her hafta binlerce insan adalara gidiyor veya adalardan geliyor bu bölgede yapılan incelemeler sonunda herhangi bir risk görülmediğinden dolayı feribot iskelesi çalışmaya devam ediyor. Bizim talebimizde yük gemilerinin yanaştığı rıhtımlarda,kantarda,çıkış kapısında da herhangi bir yangın riski yok. Feribot iskelesini açık bıraktığınız gibi rıhtımları da açık bırakmanızı beklerdik.
9-Türkiye’nin herhangi bir yerinde hiçbir limanın tahmil ve tahliyesi bir belediye tarafından mühürlenmiş midir?Ben hiç duymadım şahit olmadım. Google’dan araştırdım orada da göremedim. Ceyport firması madem ki bizim idari binamızda yangınla ilgili tehlike görüyorsunuz orasını mühürleyin, yine tehlikeli olduğunu düşündüğünüz tahıl depolarınızı da mühürleyin oraya istenen işler yapılana kadar tamiratlar bitene kadar kullanmayalım diyor. Ama liman açık kalsın yani şu an rıhtımlarda, kamyonların girip çıktığı kapıdada, kamyonların tartıldığı kantarda da herhangi bir yangın sıkıntısı yok. Uluslararası ticareti engellemeyin diyor.
10-Bu mühürleme olayında limanın zararı 100 liraysa bu limanı kullanan firmaların zararı 10000 TL mesela şu an bir un gemisi var un gıda maddesidir yurt dışına ihracat yapılıyor Ereğli limanına gidemiyor çünkü Ereğli Limanı’nda hurda demir ve toz kömür yükleme boşaltması yapıldığından dolayı oradaki herhangi bir tozun un çuvallarına bulaşması halinde bu geminin gittiği ülkeden iade tehlikesi var neticede bu bir gıdadır. Asyaport limanı da sistemi uygun olmadığından un elleçleme işini yapmıyor şimdi un fabrikaları taahhüt vermiş belirli bir tarihte malın yerinde olması lazım pekala liman kapandığı için bu firmalar sevkiyatını yapamıyorlar teminatları var taahhütleri var bu firmaların zararını düşünebiliyor musunuz? Bu firmalara ne ceza çıkacağı belli mi? yine Trakya cam ve Şişecam fabrikalarının Mısır’dan ve Belçika’dan gelen Silist kum ithalatı var bu kum olmazsa cam olmuyor o camın da aynı un gibi çok hassas temiz bir ortamda elleçlenmesi gerekiyor onlar da Martaş Limanı’na gidemiyor asyaport sistemi buna uygun değil diye bu kum gemilerini de almıyor şimdi siz Ceyport limanını kapatarak aslında şişe camı kapattınız TRAKYA cam sanayiini kapattınız Trakyadaki un Fabrikalarını kapattınız yani bunu çözelim liman tahliyesi devam etsin diyoruz yani siz burasını kapatarak uluslararası ticareti engelliyorsunuz bu işin ne devlete ne millete ne de istihdama bir faydası yok. Tam tersi devlete ve millete milyonlarca liraya varacak zarar veriyor.
Birde dikkatimizi çeken başka bir konuda şu:
Bu liman devlet limanıdır 1970 yılında yapılmıştır. 1997 yılına kadar da devlet tarafından işletilmiştir. ne hikmetse devlet tarafından işletilirken kimsenin bir şey yazıp çizdiğini görmedik. 1997 yılında özelleşip Akport firmasına devredildikten sonra hergün limanla ilgili bir haber duyduk,gördük. Bu eleştiriler ve şikayetler adamları pes ettirdi. Ve limanı devlete bırakıp gittiler. limana yaptıkları milyonlarca liralık yatırımlarla ilgili de devletten 0,01 TL para alamadılar diye biliyorum. Limanı sonra yine yaklaşık 10 yıl devlet çalıştırdı yine Çıt yok hiçbir eleştiri yok hiçbir şikayet yok ve liman son olarak 2018 yılında sekiz yıl önce tekrar özelleşti. Ceyport firması tarafından teslim alındı.Ve şikayetler eleştiriler anında eleştiriler yine başladı. Aslında liman özel sektördeyken daha kurallara uygun çalıştığı halde Daha çok eleştirildi gündem oldu bunu da anlamış değiliz.
Tekirdağ Taşıyıcılar Kooperatifi olarak Gerek devlet kurumlarımızın gerek belediyelerimizin bizleri anlamalarını bekliyoruz. Bizim hiçbir kurum ve belediye ile sorunumuz olmadı, olmazda çünkü biz bu şehirle bütünleşmiş temel taşlarından biriyiz. tek isteğimiz ekmek kapımızın açık kalmasıdır. Bizler Tekirdağ Taşıyıcılar Kooperatifi olarak her felakette madden ve manen her zaman DEVLETİMİZİN ve MİLLETİMİZİN yanında olduk. Bundan sonra da olmaya 6devam edeceğiz.
Saygılarımızla…
Tekirdağ Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Rıza ETİ
