Hepimizin başı sağolsun.

Türkan Çebi, bu dünyaya cömertçe ; olanca sevgisini, ısıtan tebessümünü, her daim açık sofrasını paylaşmak üzere gönderilmiş, o güzel cennet kadın, dün sessizce torununun kollarında başka bir evrene uçtu,ardında onun sevgisinden, o asil saygısından, içten dualarından bolca nasiplenmiş bizleri ve yokluğunu asla dindiremeyecek; özenle, kendi düsturları , kendi asaleti, kendi yaşam felsefesi ile yetiştirdiği – öğrettiği ailesini bırakarak….
Türkan Çebi ve ablam Mine Yurtsevenler hemen hemen aynı yıllarda doğmuş, iki erkek bir kız çocuğu doğurmuşlardı. Ve bu çocuklar birbirleri ile bu günlere kadar süren güzel arkadaşlıklar kurmuşlardı.
Yeğenim Mehmet’in kalp kapakcıklarından sorun yaşadığı yıllarda , Türkan Teyzesi bir anne şefkati ile onunla ilgilenip, hastalığını dert edinmişti.
Dün onu yolcularken evi, camiyi, kabristanı dolduran kalabalığa baktım. Neredeyse usulen gelmiş kimse yoktu. Hemen herkes Türkan Hanımın , ya da onun yetiştirdiği evlatlarının sevgisinden, şefkatinden, cömert sofrasından, dostluğundan nasiplenenlerdi…
Tanrıya bin şükür ki ben ve ailem de onlardan biriyiz…
Dün sabah erkenden koştuk Tekirdağ’a…Dernek Başkanım, can dostum, canım arkadaşım Arzu Çebi’nin yanında olmak kadar, çok sevgili Türkan Hanımcığımla helalleşmek, vedalaşmak ve dostluğu için tabutuna bir öpücük kondurmak içindi…
Başınız sağolsun evlatları Sabri Çebi, Orhan Çebi ve arkadaşım Arzu Çebi, gelinleri, damadı, torunları, akrabaları, arkadaşları ….
Yalnız sizin değil, hepimizin başı sağolsun.
Kaybımız çok büyük…
Allah’ın rahmeti seninle olsun Türkan Çebi..
Nurlar içinde uyu…