Dolar 38,1008
Euro 43,4851
Altın 4.076,20
BİST 9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 18°C
Çok Bulutlu
Tekirdağ
18°C
Çok Bulutlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 20°C
Sal 18°C

17 Nisan “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele  Günü”

17 Nisan “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele  Günü”
17/04/2025 15:41
A+
A-

 

DEMOKRASİ VE HUKUKUN İŞLEDİĞİ, BİLİMSEL VE ŞİDDETSİZ BİR Sağlik ORTAMINDAÇALIŞMAK  İSTİYORUZ!

Bilindiği gibi 2012 yılının 17 Nisan günü Gaziantep’te hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin ARSLAN’ın ölüm yıldönümleri Türk Tabipleri Birliği tarafındanSağlıkta şiddete Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edilmişti. Sağlık çalışanlarına karşı giderek artan şiddet ile ilgili farkındalığın artması,şiddetin toplumsal olarak reddedilmesi, gerekli ve etkili yasal düzenlemelerin yapılmasını sağlamak üzere her 17 Nisan’da ülke genelinde birçok etkinlik ile anmalarımızı gerçekleştiriyoruz.

2023 yılında Türk Tabipleri Birliği’nin üyeleri arasında yapmış olduğu anket çalışmasına katılan 10 hekimden yaklaşık 9’u çalışma hayatı boyunca hasta veya yakını tarafından en az bir defa şiddet gördüğünü; şiddet görenlerin yaklaşıküçte ikisi yetkili mercilere bildirimde bulunmadığını ve Beyaz Kod kullanmadığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği’nin talebine rağmen edinemediği, bu nedenle açtığı dava sonucunda elde edilen Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod verilerine göre;Ocak 2016’dan Temmuz 2023’e kadar 25 bin 315 adet fiziksel şiddet bildirimi yapılmıştır. Ancak bu tarihten sonraki veriler yine elde edilemediği için halen mahkeme kararı beklenmektedir.

Özü itibariyle kişisel ve toplumsal iyiliği hedef alan, bu amaç üzerine kurulu bir mesleğin mensupları olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gittikçe artan dozda ve bazende ölümcül olan şiddete maruz kalması anlaşılmazdır, kabul edilemezdir.

Sağlıkta yaşadığımız bu şiddet sarmalının evlerden, sokaklardan ve hepsinden önemlisi bunu önlemek ve gerekli tedbirleri almakla yükümlü en yetkili organların söylemlerinden bağımsız olduğu düşünülemez.şiddetin dil ve söylemde başladığını, burada engellenemeyen şiddetin fiziki ve devamında ölümcül bir niteliğe bürünebildiğini herkes biliyor. “şiddete sıfır tolerans” anlayışının propaganda içeren bir söylemden çıkıp gerçek bir politikaya dönüşebilmesi sürekli, kararlı ve samimi bir anlayışı zorunlu kılar. Ülkemizde “Sağlıkta şiddetle” ilgili samimiyetsiz tutumun en çarpıcı örneği olarak;“Memnuniyetsizliğiniz varsa gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın” diyen bir milletvekilinin hâlâMeclis’te durabiliyor olmasında görüyoruz.

Sağlıkta Dönüşüm nedeniyle sağlığın bugün geldiği noktanın yarattığı olumsuz iklimin şiddet doğurduğu,özellikle acil servislerde kontrolden çıktığı, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri, sağlık hizmetinin verildiği yerlerin güvenli olmaktan çıktığıaşikardır.

Tedavisi için uğraşılan ya da ameliyatı yapılan bir hasta veya o hastanın yakını tarafından yapılan saldırı da, bu saldıralar sonucunda sağlık çalışanlarının hayatlarını kaybetmesi de kanıksanamaz.Her gün birçok sağlık merkezinde yaşanan mobbing, tehdit, hakaret ve fiziksel saldırıya varan şiddetin her türlüsünü durdurmaya kararlıyız.Sağlıkta şiddet bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken, aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür. Bu durum sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir!

Bu nedenle toplumda yaygınlaşan şiddet iklimine ve özel olarak Sağlıkta yaşanan şiddet olgularına karşı topyekun, kararlı ve samimi bir mücadele yürütülmesizorunludur. Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddetin tam anlamıyla önlenebilmesinin; şiddeti doğuran kültürel, toplumsal, siyasal, hukuksal yapının düzeltilmesinin, sosyal ve ekonomik düzeyin yükseltilmesinin ancak demokrasi, adalet ve barış ortamının sağlanması ile mümkün olabileceğinin farkındayız

TTB’nin sağlık çalışanlarına yönelik suçlar için yasa önerisine göre; cezalar artırılmalı, Türk Ceza Kanunu’nda şiddet başlığı ile ayrı bir suç kategorisi tanımlanmalı, suçların infazında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetimli serbestlik uygulamaları kaldırılmalı, sağlık kuruluşlarına silahla girilmesi yasal düzenlenmelerle engellenmelidir.

Mesleğimizin geleneği şiddet değil, karşılıklı güven içeren bir sağlık ortamına dayanır. Bu nedenle genç meslektaşlarımıza şiddet içermeyen bir sağlık ortamında hekimlik yapacakları bir gelecek bırakmak da bizim sorumluluğumuzdur.

Her yıl olduğu gibi bugün de kaybettiğimiz meslektaşlarımızın ve ekip arkadaşlarımızın anıları önünde saygı ile eğiliyoruz.

şiddetin olmadığı bir sağlık sistemi kurmak mümkün!

Bunun için;

  • Performans sistemi kaldırılmalı,ekip çalışmasını özendiren nitelikli çalışma düzenine geçilmelidir.
  • Randevularhastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.
  • Sağlık kurumlarında yeterli sayıda güvenceli sağlık çalışanı görevlendirilmelidir.
  • Sağlık kurumlarında güvenli çalışma koşulları sağlanmalıdır.
  • Merkezi şikayet hatları kaldırılmalıdır.
  • Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilmelidir.
  • TTB’nin önerdiği caydırıcı yasa teklifi hayata geçirilmelidir.

 

Şiddetsiz bir ülke,şiddetsiz bir sağlık ortamı istiyoruz!

 

 

TTB

Tekirdağ Tabip Odası