Tekirdağ İyi Parti İl Başkanlığı Ramazan ayındaki ikinci buluşmasına hoş geldiniz.

Yapılan açıklamada; Bu akşam, Süleymanpaşa ve Muratlı İlçe yönetimleri ve sesimizin milletimize daha hızlı ulaşmasına aracılık eden basın mensubu arkadaşlarımızla birlikteydik.

Allah tutanların oruçlarını, tutamayanların hayır dualarını kabul etsin.

Bu mübarek ay…

Bereket ayı aynı zamanda…

Birliğe, beraberliğe, yardımlaşmaya, dayanışmaya…

Ama hepsinden önce elbette;

Bugün öğretmeninden doktoruna, mühendisinden imamına, avukatından gazetecisine, polisinden subayına;

dünün istikrar veya refah garantisi sayılan hemen bütün mesleklerinde sabit gelirin yoksulluk sınırının altında kalmasına yol açan,

Aylık enflasyonu tam 140 ülkenin yıllık enflasyonunun üzerine çıkaran,

Türkiye’yi gıda enflasyonunda dünya dördüncüsü yapan,

Emeklilerimizi fitreye muhtaç hale getiren,

Kısacası hepimizi sefalette eşitleyen ekonomi ve maliye politikalarının mucitleri, başta en baş ekonomist olmak üzere bu sosyal ve ekonomik çöküşün sorumluları, soframızın bereketini kaçıranlar için akla ve fikre erişmeye vesile olmasını diliyorum.

Türk siyasi tarihinin en akılalmaz günlerinden birini yaşıyoruz…

Türk Milliyetçileri açısından özellikle, bir utanç günü;

Zira bugün, kendini yıllarca milliyetçiliğin siyasi temsilinin lideri olarak konumlandırdıktan sonra milliyetçiliği ayaklar altına alan iktidarla ortaklık kurmakta sakınca görmeyen bir zatın, bir bebek katilinden, bir terör örgütü başından, bir teröristten “önder” olarak söz etmesi rezaletine tanık olduk.

Tam “Ne günlere kaldık ey gazi hünkar” durumu…

27 Şubat’ta, o terörist eskinin adıyla sunulan mektup ilk okunduktan hemen sonra, Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu kameraların karşısına çıkıp da neyin uyarısını yapmıştı?

“Bu şartsız bir silah bırakma ilanı değildir!

Bu koşulsuz bir silah bırakma ilanı değildir!

Bu her şeyden önce bir silah bırakma ilanı değildir!

Terör örgütü Irak’tan Suriye’ye taşındığını, yani sadece bir adres değişikliğini ilan etmiştir!

Zira, o söz çağrıda PYD yoktur, PYPG yoktur, PEJAK yoktur….

Geçmişte nasıl ASALA bir gecede PKK olduysa aynı emperyal emeller doğrultusunda…

Bugün de PKK bir mektupla tümden YPG’leştirilmek istenmektedir….”

Biz bunu ifşa edip de;

“Ey milletim seni kandırıyorlar” dediğimizde ne dediler?

“Olur mu bütün gruplara bu çağrı”

E bugün, kendisinin yazıp yazmadığı bile belirsiz, cisimsiz açıklamasında ne diyor iktidarın küçük ortağı?

“Ateşkes açıklaması doğru, dengeli ve isabetli bir açıklama değildir.

Çünkü ateşkes rejiminden bahsetmek için eşit ve egemen güçlerin karşılıklı münasebet ve mücadelesine sahne olan ahlaki, mantiki, meşru ve hukuki bir ortamın varlığı asla yoktur.”

Buna “Günaydııııın”

Başka ne diyor?

“YPG’nin ve buna benzer terörist oluşumların anılan çağrıdan muaf ve istisna olduklarını iddia etmeleri, çatlak ses çıkaranların bu mesnetsiz görüşü bir plan dahilinde paylaşmaları örgütsel ve kurucu önderliğin doğasıyla tamamıyla çelişkilidir.”

Buna da kocaman bir yuh olsun!

Yazıklar olsun!

PKK terör örgütünün başı ne zamandan beridir “önder” oldu sizin için Sayın Bahçeli!

Bir kere daha uyarıyoruz;

22 Ekim’de, Öcalan’ın Meclis’e davetiyle başlayan süreç, barış demokrasi değil Cumhuriyeti yıkma sürecidir.

Devletler terör örgütleriyle savaşmazlar, onların kökünü kazırlar dolayısıyla, devlet terör örgütüyle, teröristle “barışmazlar”

Her Allah’ın günü bir gazeteciyi, iş adamını, belediye başkanını, astroloğu ya astroloğu haksız, hukuksuzca gözaltına alan, tutuklayan bir zihniyetten demokratikleşme beklenmesine ise zaten kargalar bile güler!

Sinan Ateş’e başsağlığı dileyemeyip de günlerdir tebrikleşmedikleri bölücü kalmayanları ne tarih affeder

Ne de Türk Milleti affeder!

Ramazan ayı…

Burnumuzun dibinde,

Esad’dan alıp da bir terörist başına teslim edilen Suriye’de büyük bir zulüm, katliam yaşanıyor…

Lazkiye ve Tartus başta olmak üzere Suriye’de katledilenlerin sayısı, ki çoğunluğu Alevi/Nusayri nüfustan, kimi haberlere göre 400, kimi haberlere göre 700-800’ü buldu.

Bizim vatandaşlarımızın akrabaları katledilenler; Hatay’da, Kilis’te, Gaziantep’te, Adana, Mersin’de günlerdir bir yas havası var…

Esad’ın zalim olduğundan yola çıkarak Suriye’ye çekilen operasyonun yolunu açanlar bu zulmün durması için inisiyatif almak zorundadır.

Bu inisiyatifi almazlar, alamazlarsa alacakları ah ve veballerle abad olabilme imkan ve ihtimalleri yoktur.

Ben bir kere daha bu mübarek günlerde katledilenlere rahmet diliyor…

“Yezid ile su içmektense

Hüseyin ile susuz ölmek iyidir” irademizi tekrarlıyorum.

Bizler

“Zulüm sarayında yezit olmaktansa

Kerbela’da Ali’nin oğlu Hüseyin oluruz”

Bizim böyle kutlu davaların mücadelesini verirken,

Şiirdeki gibi,

“Nerde bir çıkar var oraya damlar

Hatasını zora düşünce anlar

Kendini dünyanın merkezi sanar

Küçük hesap yapar küçük adamlar”

Böyleleri de olacaktır…

Canınızı sıkmaya çalışacaktır…

Sıkılmasın…

Kafanızı bozmaya çalışacaktır…

Bozulmasın…

İmanınızı sarsmaya çalışacaktır…

Sarsılmasın…

Sizler;

Kurulduğu günden bugüne yaptığı her uyarının, bulunduğu her itirazın, ortaya koyduğu her iddianın, aldığı her kararının milletin lehine olduğunu, bizatihi tarihin doğruladığı bir partinin mensuplarısınız…

Alnınız ak…

Başınız da bu yüzden dik….

Su bulanmadan durulmaz;

Bu güzel ülkenin gündeminin bulanması, bunca kir, pislik, rezillik,

Hiç şüpheniz olmasın ki, İYİ Parti’nin duruluğunun daha çabuk  görülmesini sağlayacaktır!

O yüzden;

İlk günkü azimle…

Kararlılıkla…

Bir an bile umutsuzluğa kapılmadan ve umutsuzların umudu olduğumuzu unutmadan…

Tarihin bize yüklediği sorumluluğun farkında olarak…

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında,

İstibdata karşı kazanılan yeni zaferin muzafferleri bizler olacağız inşallah!

Doğru duvarın yıkılmayacağına..

Ve Türk siyasetinde uzun zamandır yükselebilen tek doğru duvarın da  İYİ Parti olduğuna inançla…

Hepinizi saygıyla selamlıyorum….

Tekirdağ İyi Parti İl Başkanlığı Ramazan ayındaki ikinci buluşmasına hoş geldiniz.