BÜYÜKŞEHİR, ‘CUMHURİYET’İN BİLİM KADINLARI PANELİ’NE EV SAHİPLİĞİ YAPTI

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında organize edilen ‘Cumhuriyet’in Bilim Kadınları’ Paneli Tekirdağ’da geniş çaplı bir katılımla gerçekleştirildi.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nda bulunan Yılmaz İçöz Sahnesi’nin ev sahipliği yaptığı panelde, Cumhuriyet’in Türk kadınına verdiği kazanımlar bilim kadınları üzerinden anlatıldı. Cumhuriyet’in harcında kadınların emeği özellikle de bilim kadınlarının emeği de bu panelle birlikte bir kez daha ortaya kondu. Panelde ayrıca Trakya Bölgesi’ne yönelik olarak yapılan araştırmalardan da kesitler sunuldu.
Moderatörlüğünü CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan’ın yaptığı panele Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Canan Atılgan, Sarkaç Sosyal Bilimler Editörü Müsemma Sabancıoğlu, Özyeğin Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berna Zengin Arslan ve Gazeteci Tuğba Tekerek konuşmacı olarak katıldı.
CANDAN BAŞKAN: “BÖYLESİNE ANLAMLI BİR GÜNDE BU ÖZEL PROGRAMA EV SAHİPLİĞİ YAPMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ”
Panelde bir konuşma gerçekleştiren Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, Kadınları güçlendirmek, daha eşit ve adil bir toplum için çalışmak zorunda olduklarını belirterek, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sizlere ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün, bizlerin de çalışmalarını ilgiyle takip ettiği çok kıymetli bilim insanlarımız bizlerle olacak. Hem farkındalığımızı artıracaklar hem de bizi ilgilendiren konular üzerine konuşacaklar. Sadece sorunları değil, elbette çözüm önerilerini de ele alacağız. Eksik kaldığımız noktaları, sıkıntıları ve sorunları bu çözüm önerileriyle birlikte değerlendireceğiz.
Geçmişte verilen mücadeleleri, ödenen bedelleri, bugün burada bir arada duruşumuzu anacağız. Kadınların her türlü zorluğa, her türlü engellere, her türlü olumsuz koşullara rağmen bu engelleri nasıl aştığını, nasıl bunları tek tek yendiğini ve elde ettiği başarı öykülerini konuşacağız.
Bunlar bize çok ilham veriyor. Bugün buradaysak, ben Tekirdağ’ın ilk kadın Büyükşehir Belediye Başkanıysam, burada birçok ilk var demektir. Ama bu ilkler son değil. Zamanla bunlar çoğalacak, sıradanlaşacak. İşte bu, bugünlerle olacak.
“8 MART BİR TALEP BİR MÜCADELE GÜNÜDÜR”
Dolayısıyla 8 Mart elbette bir farkındalık günü, elbette kutlayacağımız bir gün. Ama aynı zamanda bir talep, bir mücadele günü. Tıpkı bugüne adını veren, isim veren yüzlerce kız kardeşimizin, kadının hayatını kaybettiği mücadeleler gibi.
Ben öncelikle geçmişten bugüne kadın hakları, kadın eşitliği, insan hakları noktasında emek veren, mücadele eden herkesi anarak, onlara minnet duyarak konuşmama başlamak istiyorum. Ama en önde de Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’le beraber bu devrimleri hayata geçiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e olan minnetimi ve saygımı ifade ederek başlamak istiyorum.
Aslında bir siyasetçi olarak karşınızdayım ama aynı zamanda bir bilim insanıyım. Kariyerime tıp doktoru olarak başladım. Cumhuriyet sayesinde eğitim hakkını elde etmiş, okumuş, doktor olmuş; sonra seçme ve seçilme hakkını çok yıllar önce elde etmiş bir ülkenin evladı olarak dünyaya gelmiş, bunun sayesinde milletvekili olmuş, bunun sayesinde bugün karşınızda ilk kadın Büyükşehir Belediye Başkanı olmanın da gururu ve mutluluğu içinde olan biriyim.
Siyaset önemli, çok kıymetli. “Bilim konuşacağız, siyaseti neden konuşuyoruz?” diye sorabilirsiniz. Ama siyaset olmadan, siyasette kadınların temsiliyeti çoğalmadan, bilim insanı olma noktasında, eğitimden istihdama kadar, kültürden sanata kadar, toplumsal yaşamda varlığımızı çoğaltamıyoruz.
Siyasi temsiliyet bu noktada çok kıymetli ve doğru bir yerden konuşuyoruz. Çünkü milletvekilliği döneminde de yaşayarak gördüm ki eğer temsiliyetiniz, o kritik eşik dediğimiz yüzde otuz üç oranına ulaşmadığında, kadın sorunları konuşulmuyor. Kadın sorunları çözülmüyor.
“HER ALANDA KADINLARIN VARLIĞININ ÇOĞALMASI ÇOK KIYMETLİ”
Dolayısıyla her alanda; siyasette, ekonomide, eğitimde ve istihdamda kadınların varlığının çoğalması çok kıymetli. Ne mutlu ki son seçimlerde Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel bir televizyon programında şunu ifade etmişti: “Çoğu yerde kadın ve genç adayların gösterilmesiyle birlikte anketlerde birden yedi, on puanlık artışlar yaşandı.”
Ve şunu görüyoruz ki, genç ve kadın adayların çoğalmasıyla beraber gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçte hem bir tarih yazdı hem de büyük bir başarının altına imza attı. Biz de bölgemizde bunu temsil etmekten, kadın temsiliyetini artırmaktan gurur duyuyoruz, mutluluk duyuyoruz.
Hocalarım ifade edecektir ama bilim cinsiyetin değildir, değil mi hocalarım? Bilim, aklın ve azmin eseridir. Dolayısıyla fırsat eşitliği sağlandığında, kadınların akademide başarılı olduklarını görüyoruz. Ancak üst yönetim kadrolarında hâlâ parmakla sayılacak kadar az temsil ediliyoruz.
Bu cam tavan dediğimiz, yasalarla olmayan ama kuşatılmış bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuz durumu değiştirmek için mücadele etmek zorundayız. Bu noktada biz de Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak Tekirdağ’da yaşayan kadınlarımızın, Tekirdağ’da doğan kız çocuklarımızın eğitimde fırsat eşitliğini artırmak, istihdamda kadınların yerini güçlendirmek için çalışıyoruz.
“YAŞASIN CUMHURİYET YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI”
Cumhuriyet, kadınları özgürleştirdi. Ama sadece birey olma hakkı vermedi. Kadınların bilimde, sanatta, her alanda yer almasını sağladı. Hep şunu söylüyorum: “Diyorlar ki, siz niye Cumhuriyet’i çok seviyorsunuz?” Herkes sevdiğini sever. Ama Cumhuriyet bizi sevmiş. İşte biz bu yüzden Cumhuriyet’i çok seviyoruz. Bu yüzden diyorum ki: Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın kadın dayanışması!
Bugün burada, sadece bir günü değil, bir mücadeleyi, bir tarihi, bir gelecek iddiasını selamlıyorum. Kadınlar yalnızca 8 Mart’ta değil, her gün anılmalı, konuşulmalı. Çünkü hep böyle oluyor; 8 Mart’ta anılıyoruz, konuşuluyoruz ama geri kalan 364 gün unutuluyoruz, yok sayılıyoruz.
Dolayısıyla, kadınların 365 gün boyunca eşit, adil ve güçlü bir gelecek için mücadele etmesi gerektiğini buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Cumhuriyet bizim için kıymetli. Kadınların sesinin daha gür çıktığı, karar mekanizmalarında daha güçlü olduğu, emeğinin karşılığını aldığı, sokakta korkusuzca yürüyebildiği, şiddetsiz, eşit ve özgür bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Kadınların eşitliği yalnızca bir temenni değil, bir zorunluluktur. Cumhuriyet’in bizlere kazandırdığı hakları daha da ileriye taşımak, gelecek nesillere daha adil bir ülke bırakmak hepimizin boynunun borcudur.
Bu etkinlikte emeği geçen Sayın Genel Başkan Yardımcımız başta olmak üzere, çok değerli akademisyenlere, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine, bugün bizlerle olan, bizleri bugüne kadar hiçbir yerde, alanda, sokakta, iyi günde, kötü günde yalnız bırakmayan çok kıymetli ablalarıma, kız kardeşlerime ve eşitliğe inanan kıymetli abilerime yürekten teşekkür ediyorum. Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın eşitlik ve özgürlüğe inananlar! Yaşasın kadınlar! Yaşasın kadın dayanışması! Sağ olun, var olun.” dedi.
CHP Tekirdağ İl Başkanı Şenol Özgür Taşmerdivenli ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da panelde bir konuşma yaparak, kadının toplum içindeki önemini vurguladılar ve tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladılar. Panel katılımcıların sorularının cevaplandırıldığı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.