Dolar 38,0099
Euro 41,7673
Altın 3.668,96
BİST 9.407,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 10°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
10°C
Az Bulutlu
Sal 11°C
Çar 13°C
Per 10°C
Cum 16°C

Tekirdağ Yat Limanı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine İtiraz

Tekirdağ Yat Limanı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine İtiraz
07/03/2025 16:00
A+
A-

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
TEKİRDAĞ

Konu : Tekirdağ Yat Limanı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine İtiraz,

Tekirdağ Yat Limanı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine İtirazımızdır: Plan değişikliği, kamu yararı, kıyı ekosisteminin korunması, kentsel sürdürülebilirlik ve mekânsal planlama ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Plan raporunda, planlama alanına ilişkin önerilen değişikliğin yalnızca mendirek ve dalgakıranda oluşan hasarın tamiriyle sınırlı olduğu ifade edilmiştir. Alan kullanımında emsal değerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı belirtilmektedir.

Ancak plan notları incelendiğinde, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliklere atıf yapılarak turizm tesislerinin inşa edilebileceği ifade edilmiştir.

• Yat limanında toplam emsalin (KAKS) 0,20, maksimum yüksekliğin 6,5 metre olacağı belirtilmiştir. Plan raporunda yer alan Önceki Plan Kararları bölümünde, kıyı alanlarında yalnızca sökülüp takılabilir kalıcı olmayan aralarında en az 150 metre olan ve 6 metrekareyi geçmeyen büfe, seyyar tuvalet ve ahşap iskeleler ile yüksekliği 5,50 metreyi geçmeyen geçici çay bahçesi, piknik üniteleri gibi yapılara izin verilirken, yeni plan notları doğrudan konaklama tesislerine izin verilmektedir. Bu durum, plan gerekçesinde öne sürülen ve değişikliğin yalnızca mendirekteki hasarın tamiriyle sınırlı olduğu iddiasına açıkça ters düşmektedir. Plan değişikliğinin kapsamı, yalnızca teknik bir düzenleme olmaktan çıkmış ve kıyı alanının kullanım biçimini temelden dönüştürecek bir yapısal değişiklik içermektedir. Plan notlarında yer alan “Konaklama tesisi yapılması halinde” ifadesi bu değişiklik kıyıdaki turizm ve ticaret odaklı yapılaşmanın önünü açacak bir ifade olup planda muğlaklık oluşturmaktadır.

• Yat limanındaki üst yapılar için kot belirleme yöntemi, her binanın köşe kotlarının aritmetik ortalaması alınarak hesaplanacaktır. İfadesi kıyı bölgesindeki yapılaşma yüksekliklerini esnetebilecek bir uygulamanın önünü açacaktır.

• Akaryakıt ikmal imkânı veren sistem ve ünitelerin yapılabileceği belirtilmiştir. Kıyı bölgesinde akaryakıt ünitelerinin kurulması, deniz ekosistemi üzerinde ciddi çevresel riskler doğurabilecek bir düzenlemedir.

• Yat limanının kara alanında yapılabilecek turizm ve ticaret fonksiyonlarının gerektirdiği otopark alanının plan bütününde belirtilmemesi önemli bir eksikliktir. Halihazırda yoğun trafik ve otopark sorunu yaşanan bölgeye ek parklanma yükü getirecek bu düzenleme, plan kapsamında çözüme kavuşturulmamış ve muğlak bırakılmıştır. 30340 sayılı Otopark Yönetmeliği’nin “Genel Esaslar” başlıklı 4. maddesinde yer alan “Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanması, bu fıkranın (e) bendinde belirtilen durumlar haricinde zorunludur.” ifadesi dikkate alındığında, planda öngörülen yapılaşmanın getireceği otopark ihtiyacının nasıl karşılanacağı belirsizdir. Yönetmelik gereği, bu ihtiyacın parsel içinde çözülmesi zorunlu olduğu halde, plan kararlarında bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama veya düzenleme yer almamaktadır. Bu durum, mevcut trafik yoğunluğunu arttırarak kentsel işleyişi olumsuz etkileyebilecek bir planlama eksikliği olarak değerlendirilmelidir.

2019 yılında Tekirdağ 1. İdare Mahkemesi’nin 2019/877 esas numarasıyla açılan dava sonucunda alınan 17.07.2020 tarihli ve K.2020/831 sayılı karar ile tahsis işleminin iptal edilmesİ kararı bu planın da iptal gerekçelerindendir. Söz konusu iptalin gerekçelerinden biri, 2020’de Tekirdağ Büyükşehir belediyesince kazanılmış olan dava dilekçesinde yer alan ifade gereğince; “5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. Maddesinin 1. Fıkrasının (m) bendinde düzenlenen: “Büyükşehirin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek….” görev ve sorumluluğumuz doğrultusunda, dava konusu ön tahsis işlemine konu alanın, rekreasyon projesinin tamamlanması “kamunun kullanımına sunulması” amacının, “yat limanı geri hizmet alanı” olarak belirli bir kullanıcı kitlesine hizmete sunma amacından daha üstün olduğu izahtan varestedir. Keza dolgu alanının rekreasyon alanı olarak tüm vatandaşların kullanımına açık olacağı ortadayken; daha özel ve belirli bir kitleye hizmet alanı olarak sunulması, belirli bireylerin menfaatinin, Tekirdağ’da yaşayan tüm vatandaşların menfaati karşısında üstün tutulması anlamına gelmektedir.”

Planda önerilen turizm+ticaret yapıları yatların kara ile ilişkisini tamamen kesmesi bu planın bir yat limanı düzenlemesinden çok kıynın özelleştirilerek turizm amaçlı kar elde etme olduğunu göstermektedir.

Diğer bir husus ise planda izin verilen turizm ve ticaret yapılarının, kıyı kenar çizgisinin kıyı tarafında ve tamamen dolgu alan üzerinde bulunacak olmasıdır. Bu durum, dolgu alanlarının doğal kıyı dinamikleri üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne almayı zorunlu kılmaktadır. Kıyı alanlarının kamuya açık olması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi esastır. Ancak plan notlarında dolgu alan üzerine inşa edilecek yapılaşmanın kapsamı genişletilmiş ve kıyının kamusal kullanımına zarar verebilecek düzenlemelere olanak sağlanmıştır.

Plan raporunda Tekirdağ’ın sanayi odaklı gelişimine vurgu yapılmakta ve İstanbul’un sanayi desantralizasyon süreci ile Tekirdağ’ın sanayiye ev sahipliği yaparak geliştiği belirtilmektedir.

Ancak Tekirdağ, aynı zamanda son derece verimli tarım topraklarına sahip bir kenttir ve mevcut doğal yapısı itibarıyla sanayi kimliğinin ötesinde tarım ve doğa kimliği ile gelişme potansiyeline sahiptir.

Tekirdağ’da artan nüfus, su kaynakları üzerinde baskı yaratmakta ve kıyı alanlarının sanayi ve turizm baskısı altında giderek daha fazla yapılaşmaya açılmasına neden olmaktadır. Turizm fonksiyonlarının kıyı alanlarında yoğunlaştırılması, Tekirdağ’ın üretim biçimini ve yerleşim dokusunu değiştirme riskini taşımaktadır. Yat limanında konaklama tesislerine izin verilmesi, kıyıdaki mevcut kullanım biçimini dönüştürebilecek ve yerel halkın kıyıya erişimini kısıtlayabilecek bir durum yaratacaktır. Kıyıdaki iskeleler ve limanların özelleştirilmesi, Tekirdağlıların en yoğun şekilde kullandığı bu alanın özelleşmesine yol açma riski taşımaktadır.

Tekirdağ’ın kıyı planlamasında İstanbul’un metropoliten yapısı ve çeşitli marinaların örnek olarak gösterilmesi hatalı bir karşılaştırmadır. Tekirdağ, kendi özgün kimliği ve yerel dinamikleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Plan raporunda yer alan “TYL ve çevresinde marina sayısı açısından büyük bir eksiklik bulunmaktadır. Bölgenin bu ihtiyacının tamamına yakını İstanbul sınırları içerisinde karşılanmaktadır.” ifadesi bu nedenle hatalı bir gerekçedir.

Sonuç olarak, Tekirdağ Yat Limanı’na ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği, kıyı alanlarının kamusal kullanımını zayıflatmakta, turizm ve sanayi odaklı yapılaşmayı teşvik etmekte ve kıyının doğal karakterini tehdit etmektedir. Konaklama tesislerine izin verilmesi, kıyıdaki mevcut kamusal alanların özel kullanıma açılması anlamına gelmekte ve bu durum, kıyının yerel halk tarafından kullanımını kısıtlayabilecek bir riski içinde barındırmaktadır. Ayrıca, kıyı kanunu çerçevesinde kıyının korunması ve kamu yararına hizmet etmesi gerektiği göz önüne alındığında, yapılan değişikliklerin kıyı ekosistemi ve doğal denge üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği açıktır. Ek olarak Tekirdağ Belediyesince 2020 yılnda kazanılmış olan davaya da ters düşmektedir.
Plan değişikliği kıyı alanlarının sürdürülebilirliği, kıyı ekosisteminin korunması ve kamu yararının gözetilmesi ilkeleri doğrultusunda yeniden değerlendirilmeli, planlama alanında kesinlikle turizm amaçlı kullanımların önünü açacak kararlar verilmemelidir. 07.03.2025

ETİKETLER: , , , ,