Vatandaşlarımız için de bu artış kabul edilebilir değil.

Nurten Yontar:
Meclise sunduğum bu kanun teklifiyle emekli vatandaşlardan sağlık hizmetleri için alınan katılım payının alınmaması amaçlanmaktadır.
Bilindiği üzere, Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan düzenlemeyle hasta katılım paylarında yüzde 542’ye varan artışlar yapılmıştır.
Sadece emeklilerimiz için değil, asgari ücretliler ve özellikle de kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için de bu artış kabul edilebilir değil.
Hiçbir ilgisi olmamasına rağmen muayene ücretlerinin tahsilatı da eczanelere bırakılmıştır. Muayene ücretlerini tahsil etmek istemeyen eczacılara rağmen bu uygulama vatandaşlarımız ile eczacılarımızı karşı karşıya getirmektedir.
Değerli arkadaşlar, SGK’nin verilerine göre ülkemizde 16 milyon emekli var fakat maaşları ne yazık ki insan onuruna yaraşacak bir gelir düzeyinden çok uzakta.
Emekliler yılı ilan ettiğiniz 2024’te emekli yurttaşlarımız hayat pahalılığını, yüksek enflasyonu, artan kiraları, faturaları aşırı değer kaybeden paramıza bağlı olarak çok fazla hissetmişlerdir.
4 kişilik bir ailenin beslenebilmesi için aylık sadece gıda harcaması TÜRK-İŞ Şubat 2025 verilerine göre 23.324 lira, yoksulluk sınırı ise 75.973 liradır. Buna karşılık, 2025 yılı için en düşük emekli maaşı 14.469 lira, asgari ücret ise 22.104 lira olmuştur.
Ayçiçek yağı, bulgur, makarna, nohut, kıyma, un, pirinç ve çayın yer aldığı 8 temel ihtiyaç malzemesinden oluşan ramazan kolisi geçen sene 950 liraydı, bu sene aynı markalar aynı yerden satılmasına rağmen 1.610 lira olmuştur yani yüzde 70’lik bir artış söz konusudur.
Peki, verdiğiniz zam ne kadar?
Maaşlara yüksek zam yapmamak adına Aralık 2024 enflasyonunu yüzde 1, Ocak 2025 enflasyonu ise yüzde 5 olarak açıkladınız. Bunun sonucunda, 2025 yılının Ocak ayında memur emeklisine yüzde 11,54, SGK emeklisine yüzde 15,75; asgari ücretliye ise yüzde 30 zam verdiniz.
Emeklileri de asgari ücretlileri de enflasyon karşısında çaresiz bırakıyorsunuz.
Bu yetmezmiş gibi bir de Diyanet, hiç sıkılmadan, arlanmadan Alo 190 Diyanet Fetva Hattı’nda “Fitre, geçim sıkıntısı çeken asgari ücretli veya emeklilere verilebilir.” açıklamasıyla milyonların içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekti ve bu, emeklilerimizi ve asgari ücretlilerimizi çok incitti.
İşte, Türkiye’nin gerçek gündemi Diyanetin bu fetvasıdır.
Bizim gerçek gündemimiz ise,
Emekli maaşı yetmediği için 65 yaş üstü olup hâlâ çalışmak durumunda olanlar,
Sabahın kör saatinde kalkıp ucuz et, ekmek alabilmek için kuyruğa girenler,
Halk lokantalarında ucuz bir öğün yemek yiyebilmek için sıraya girip sonra ertesi güne kadar açlık çekenlerdir.
Buradan emekli vatandaşlarımıza sesleniyorum;
2000’li yıllarda başlayan hak kayıpları hâlâ devam etmektedir.
Bu mağduriyetlerinin temel kaynağı ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’dur.
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’yla emekliliğe erişim hakkı zorlaşmış, emeklilik yaşı yükseltilmiş, emekli aylığı elde etme koşulları değişmiş ve emekli aylıkları sürekli düşmeye başlamıştır.
Bugün emekli aylıkları asgari ücretin üçte 2’sine denk gelmektedir.
Emeklilerimizin bir an önce refaha kavuşmaları için;
• En kısa zamanda en düşük emekli aylığının asgari ücretle eşitlenmesi,
• Emekli maaşının enflasyona bağlı olarak üç ayda bir artırılması,
• Emeklilerimizin intibak sorununun çözülmesi,
• Her bayramda en azından en düşük emekli maaşı kadar bir ikramiyenin verilmesi,
• Bankalardan aldıkları promosyonların iyileştirilmesi ve yılda bir defa verilmesi ve PTT’den maaş alanların promosyon mağduriyetlerinin giderilmesi,
• Kredi borçlarında kolaylık sağlanması,
• Muayene, ilaç, protez, ortez ve ameliyatlarda alınan ekstra ücret ve kesintiler olmak üzere sağlıkta alınan tüm primlerin kaldırılması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, eğer bu kanun teklifime “evet” derseniz “Emekli vatandaşlarımızdan aldıkları sağlık hizmetleri için hiçbir katılım payı alınmayacaktır.” ifadesi gerçek olacaktır.
Emekli vatandaşlarımız adına hepinizden destek beklediğimi belirtiyor, yüce heyetinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.