Tekirdağ İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ergin Durgun: Geçmişi bilmeyen geleceğe yön veremez’

Ben veteriner hekim Ergin Durgun, Tekirdağ İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı. ‘Geçmişi bilmeyen geleceğe yön veremez’ sözüyle başlamak istiyorum. Önümüzdeki hafta birliğimizin seçimi olacak. Üyelerimiz ve kamuoyu bazı değerlendirmelerde bulunurken, bazı kararlar verirken geçmişi de bilmeleri gerekiyor ki bugünle ilgili doğru kararlar verebilsinler.

İlk seçim kazandığımızda kısa bir seçim sevinci yaşadık. Çünkü birliği teslim aldığımızda evraklar incelendiğinde borç batağında bir birliğin başkanlığını kazandığımı gördüm. Şimdi ben size bunların rakamları açıklayacağım. Nasıl bir birlik teslim aldığımı siz de değerlendirin. 2016 yılındaki seçim de birlik başkanı olduğumda Birliğin borcu 5 milyondan fazlaydı muhasebe kayıtlarında da bunu görebiliriz. Bugün 5 milyondan fazla bir borç sizin için çok anlam ifade etmeyebilir. Ancak bugünün rakamlarıyla daha kolay anlaşılması için size bir örnekle anlatacağım. O zamanlarda bir gebe düve fiyatının yaklaşık 5000 lira olduğunu kabul edersek, o zamanın parasıyla yaklaşık 1000 gebe düve parası yapıyor, bugün 1000 düve yaklaşık 120 milyon TL. O günkü Altın değeri ile bugün kü Altın değerini karşılaştırın yine yakın bir sonuç bulursunuz.  120 milyon değerinde bir borçtan bahsediyorum. Eski parayla 120 trilyon bir borç. Birliğin ciddi bir kredi yükü vardı. Aylık ödemeli kredi, taşıt kredisi, yıllık ödemeli kredi, işletme kredisi, yatırım kredisi adı altında bizden önceki  yönetim zamanında ,  birlik kullanabileceği tüm kredileri sonuna kadar kullanmış ve ciddi bir kredi yükü altına girmiş. Hatta öyle ki eski yöneticiler daha fazla kredi kullanmak istemişler, fakat birliğin mevcut mal varlığı buna müsaade etmemiş. Seçim öncesi birliğin bu nakit sıkıntısı duyulmasın diye önceki dönem birlik başkan yardımcısı kendi şahsi tarlasını ipotek vererek, birliğin daha fazla kredi kullanması, daha fazla borca girmesi sağlanmıştır. Bunların hepsi kayıtlarda mevcuttur.

Göreve geldiğimde bu borç yükü, firmalara olan borçlar, kredi borçları yetmezmiş gibi bir de Batman’a batağa verilmiş 100 tane gebe düve vardı. Bunun da size nasıl olduğunu açıklayayım, siz karar verin. 100 tane gebe düve A şahsına gönderiliyor, tarım ilçe kayıtlarına göre sevk ediliyor, fakat bunun karşılığında B şahsından senet alınıyor, C firmasına da fatura kesiliyor. Dolayısıyla bu 100 tane gebe düvenin o zamanki parayla 441 bin lira olan parası hala alınamadı. Çünkü alınması da mümkün değil. Sevk edildiği kişi başka, senet alınan kişi başka, fatura kesilen firma başka olan bir alışverişte, bu paranın tahsil edilemeyeceğini siz de takdir edersiniz. Bu konuyla ilgili de birliğimiz kasasında olması gereken, bugünün parasıyla 100 tane gebe düve nereden baksanız 12 milyon eder. Düşünebiliyor musunuz? Yani bugün bizim birliğimizin kasasında 12 milyon bir sermaye olsa, sadece bu 100 tane gebe düvenin parası olsa bu parayla biz neler   yapardık? Bazıları bizi eleştiriyorlar. Diyorlar ki şunu neden böyle yapmadınız, şunu neden şöyle yapmadınız? İşte ben de size bunu anlatıyorum. Büyük borçlar içinde bir birlik olduğundan ve batağa verilmiş mallar ile kasaya geri gelmeyen alacaklardan bahsediyorum. Hatta o dönemlerde bazı birlik üyeleri birlik batacak, borç onlara kalacak diye birlik üyeliğinden çıkıyorlardı. Biz ilk başkan olduğumuzda böyle zor günler geçirdik. Devlet desteklemeleri birliklerin hesaplarına gelmemeye başladı. Tüm birliklerin geliri kesildi. Krediler, alacaklılar, çalışan maaşları ödemelerinde çok zor zamanlar geçirdik. İlk devir aldığımız zamanlarda alacaklılar kapımıza dayanıyordu. Bazıları hoşgörülü davrandı, bazılarına çek verdik, borcunu erteledik, ama bazıları daha ısrarcı oldu. Hatta bunların içerisinde birliğimizi icraya veren firma da oldu. Konuşmamın başında da söylediğim gibi geçmişi bilmeden bugünü değerlendirmek, geleceğe yön vermek yanlış olur. Neyse ki Allah’a şükür birliğin başında benim gibi, bizim gibi iş bilen, hesap kitap bilen insanlar vardı. Çalıştık, çabaladık, doğru dürüst, tasarruflu bir yönetimle bu borcu bitirdik. Bugün birliğimiz şükürler olsun ki artıda. Ben şöyle diyorum, Allah bir daha bu birliğe böyle zor zamanlar, böyle zor günler yaşatmasın. Bu dönemlerde yönetici olarak bizler, çalışanlarımızın maaşını bir iki ay geriden ödemek zorunda kaldık. Dediğim gibi üyelerimiz korkuya kapıldı, ‘ya bu birlik batarsa, bu birliğin borcu bize kalırsa’ diye. Tekrar söylüyorum Allah bu birliğe bundan sonra, ileriki dönemlerde böyle zor zamanlar, zor günler inşallah yaşatmasın. Ama şöyle de bir durum var, tedbir kullardan takdir Allah’ın diye.

Şimdi siz değerli üyelerimiz de önümüzdeki hafta perşembe günü birliğimizin seçimli olağan genel kuruluna katılacaksınız. Siz üyelerde tedbirli olmalısınız, uyanık olmalısınız, bilinçli olmalısınız. Birliğimizde seçim olacak, yeniden bir başkan seçilecek, yeniden yönetim seçilecek. Oy verirken sizden rica ediyorum, geçmişi bilin, geleceğe ona göre yön verin. Seçtiğiniz kişinin vasıflarını bir araştırın, donanımını araştırın, niyetlerini araştırın. Gerçekten bu birliği emanet edebileceğiniz  kişilere vicdanınızla karar verin. Çünkü bu birlik bir deneme tahtası asla değil. Eskilerin bir sözü var, ‘eğer bir ekmeklik hamurun varsa ehline yaptır’ diye. Ben buradan söylüyorum, bu birliğin bir ekmeklik hamuru var değerli üyelerimiz. Eğer bu birlik, önümüzdeki hafta seçimde ehline verilmezse, bu bir hamurda zayi olursa maalesef geçmiş yıllardaki çekilen tüm sıkıntılar, tüm mücadele hepsi boşa gider. Birliğimiz dimdik ayakta ve işleyen bir düzen var, bir sistem var. Bu düzenin devam etmesi için oylarınızı bize verin, sizlerden desteğinizi istiyorum, saygı ve selamlarımı gönderiyorum.