MUSTAFA İSMET İNÖNÜ 140 YAŞINDA…

İbrahim BİRELMA
İsmet, 24 Eylül 1884 Çarşamba günü İzmir’de doğdu. Babası Hacı Reşit Bey İzmir Adliyesi’nde Sorgu Yargıcı Yardımcısı olarak çalışıyordu. İlkokulu, babası Sivas’ta Sorgu Hakimi iken okudu, sonra Askeri Rüştiye’ye (ortaokul) girdi. Sivas İdadisi’ne (lise) devam etti. İstanbul’a taşındıklarında İsmet Mühendishane İdadisi’ne (Topçu Lisesi), sonra Topçu Harbiyesi’ne girdi, 1903’te teğmen rütbesiyle bitirdi. Pangaltı’da Erkân-ı Harbiye sınıflarına devam ederek 1906’da yüzbaşı olarak mezun oldu. Yüzbaşı İsmet’in ilk görevi Edirne 2. Ordu, sonra Yemen, 1913’te Binbaşı rütbesiyle İstanbul’da Büyük Karargâhtaydı. 1916’da 2. Ordu Kurmay Başkanlığına terfi etti. Mart 1916’da İsmet ile Mevhibe nikahlandılar. 13 Nisan 1916’da düğünleri yapıldı. (Gülsüm Bilgehan, Mevhibe, Bilgi Yayınevi, Nisan 2015, sh.35 v.d.)
- 1917’de Kafkas Cephesi 4. Kolordu Komutanlığı, Sina Cephesi 3. Kolordu Komutanlığı, 1918’de Harbiye Nezareti Müsteşarlığı, 1920’de Genelkurmay Başkanlığına seçildi.
- 1921’de 1. İnönü Zaferi, 2. İnönü Zaferini kazandı. 1922’de Mudanya Antlaşmasını imzaladı. 1923’te Başbakan oldu. 1927’de askerlikten emekli oldu. 1934’te “İnönü” soyadını aldı. 1938’de Cumhurbaşkanı oldu. Milli şef unvanını aldı. 1950’de Cumhurbaşkanlığı sona erdi, 1961’de tekrar Başbakan oldu. 1965’te istifa etti. 1972’de CHP’den ve milletvekilliğinden ayrıldı, Senato üyesi oldu.
- 25 Aralık 1973 tarihinde vefat etti. (Hüsnü Yamak, Milli Mücadele Kahramanı, İsmet İnönü, Halk Kitabevi 2017, sh.10)
- Doğumunun 140, Vefatının 51. Yıldönümünde Mustafa İsmet İnönü’yü rahmetle anarken; Atatürk’ün İnönü hakkında söylediği bir söz ile “bir kuruş” olayını anımsatmak istiyoruz:
- Atatürk, İnönü’nün komutanlık niteliklerini şöyle anlatmıştı:
“Savaşta bir tümen köprüyü geçecektir. Ben hemen emir verir, köprüyü geçirtirim. Fevzi Paşa, önce bir tabur asker geçirtir köprüden. Yıkılmazsa tümeni yürütür. İsmet Paşa’ya gelince, önce köprünün sağlamlık derecesini ölçmeye, ne kadar yüke dayanabileceğini bulmaya çalışır, sonra tümenin ağırlığını hesaplar. Güven duyarsa tümeni köprüden geçirtir. Ben zamandan kazanır, kazandığım zaman yararlanmaya çalışırım. Şansım bana gülmezse, işim zordur. Fevzi Paşa, bir yandan da yitik vermememin yollarını arar. İsmet Paşa ise hesap adamıdır. Bir tek eri bile ileri sürerken ölçüyü elden bırakmaz. Ama geç de olsa kazanmasını bilir. (Alev Coşkun, Asker İnönü, Kırmızı Kedi Yayınevi, Kasım 2018, sh. 410)
- İsmet İnönü bir gün yorgun ve sinirli bir şekilde Çankaya’ya çıkıyor. Atatürk soruyor: “Hayrola İsmet, sende bir fevkaladelik var bugün… Ne oldu?” İsmet, “Türk Hava Kurumu’nun toplantısı vardı da… Hesaplarda bir kuruş oynuyor! Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti. Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim, bulamamışlar. Milletimiz hassastır. Verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister”. Atatürk: Demek mesele bu. Bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü, haklısın. Bir kuruş, 40 para günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur. Bu da giderek büyür halkın ağzında. Cumhuriyeti kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu. Peki, ne yaptın sonunda?” İnönü: “Memurları seferber ettim ve bir kuruşun yanlışlık başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım, bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir. Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister. Buna inanmak ister.” (Hüsnü Yamak, İnönü, sh. 149)
- İsmet Paşa denilince: İnönü savaşları; Garp Cephesi Komutanlığı; Mudanya Mütarekesi, Lozan Barış Antlaşması; Atatürk’ün başbakanı olarak demiryollarının yaygınlaştırılması; devlet eliyle yurdun çeşitli yerlerinde fabrikalar kurulması; yerli sanayinin güçlendirilmesi; cumhurbaşkanı olarak da İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımından kurtarıp başarılır bir yansızlık politikası ile ülkeyi esenliğe çıkarması; ilköğretim seferberliği; köy enstitüleri atılımı; 1950-1960 arası muhalefet lideri olarak demokrasinin yaşam biçimine dönüşmesine katkısı; 1960 ve sonrasında askeri müdahale hareketlerinin demokratik yaşama dönüşmesine katkısını anımsatmak yararlı olacaktır. (Necdet İnönü, İsmet İnönü, Yapı Kredi Yayınları, 4. Baskı, Nisan 2010, sh.25)