“ECZACI VARSA HAYAT VAR”

“ECZACI VARSA HAYAT VAR”
16 Mayıs 2024 10:40
A+
A-

 

Ülkemizde modern eczacılığın temellerini oluşturan ilk eczacılık sınıfının kurulduğu ve ilk eczacılık dersinin verildiği tarih olan 14 Mayıs 1839’dan bugüne tam 185 yıl geçti.  Meslekî tarihimizde özel bir yere sahip olan bugünü, Türk Eczacıları Birliği, Bölge Eczacı Odaları, Eczacı Kooperatifleri, eczacılık fakülteleri ve kamuda, sanayide ve eczanelerinde görev yapan 50 bini aşkın meslektaşımız ile birlikte kutlamanın gururunu yaşıyoruz.

185 yıldır kanıta dayalı bilimsel çalışmaların ışığında üstlendiğimiz tarihsel miras,

sağlıklı yaşam hakkını savunan toplumsal misyon ve

çağın gereklerini takip eden gelecek vizyonumuzla

topluma şifa dağıtan bir mesleğin mensupları olmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

Kıymetli basın mensupları,

Bildiğiniz gibi Gazze’de insanlık tarihinin en ağır, en karanlık ve en acımasız katliamlarından biri yaşanıyor. Bizler insan hayatını korumayı kendisine ilke edinmiş bir mesleğin temsilcileri olarak masum sivilleri hedef alan, binlerce Filistinlinin yaşamını kaybetmesine, yaralanmasına yol açan bu saldırıları en ağır şekilde lanetliyoruz. Bir an önce uluslararası hukuka ve temel insan haklarına aykırı bu insanlık dramının sona erdirilmesi ve bölgede yeniden barış ortamının tesis edilmesi için bütün dünya ülkelerini, uluslararası kuruluşları bir kez daha, acilen göreve davet ediyoruz.

Değerli basın mensupları,

İlacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar geçen her aşamada, yetkinlik sahibi 50 bini aşkın meslektaşımızla, 185 yıldır aklın ve bilimin yolundan şaşmadan halkımızın en yakın sağlık danışmanı olmaya devam ediyoruz. Kamuda, akademide, ilaç sanayiinde ve eczanelerimizde güvenilir ve kolay erişilebilir ilaç hakkını savunuyoruz. Sağlığı ve sağlıklı hayat hakkını savunuyoruz. O nedenle bu yılki Eczacılık Haftamızın temasını “Eczacı Varsa Hayat Var” olarak belirledik.

Meslektaşlarımızın üstlendiği kritik roller, önce pandemide ardından büyük deprem felaketinde hem ulusal hem de uluslararası platformlarda çok daha net biçimde görüldü.

Çünkü Eczacı Varsa İlaç ve Sağlığa İlişkin Diğer Ürünlere Güvenli Erişim Var;

Çünkü Eczacı Varsa Etkili Sağlık Danışmanlığı Var;

Çünkü Eczacı Varsa Sağlık Kuruluşlarında Etkin ve Kaliteli Hizmet Var:

Güvence var, emek var, dayanışma var;

“ECZACI VARSA HAYAT VAR”

Yani eczacılar sağlık otoritesinin geçiştirmesiyle, görmezden gelmesiyle kaybolup gidecek, görünmez olacak bir meslek grubu değildir, eczacılar sağlık sisteminin en hayati can damarlarından birisidir.

Kıymetli basın mensupları,

TÜİK’in Sağlık Harcamaları İstatistikleri 2022 yılı verilerine göre ülkemiz toplam cari sağlık harcamalarına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’da ayırdığı %3,7’lik oran ile OECD ülkelerine göre en düşük pay ayıran ülkedir.

Toplam sağlık harcamaları oranı 2021 yılında %4,6 iken 2022 yılında daha da düşerek yüzde 3.7 olmuştur.

Bu durum;

– Geri ödeme kapsamında yer alan ilaçlarda kısıtlamalara gidilmesi,

– Hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farklarının daha da artması,

– İlaç yoklukları ve ilaca kısıtlı erişim sorunları,

–  Yeni keşif – yeni nesil ilaçların ülkemizde erişime açılamaması ve hastalarımızın yeni tedavi olanaklarından faydalanamamaları,

–  Yarım kalan tedaviler nedeni ile oluşan yeni komplikasyonların hasta güvenliğini ve sağlık bütçelerini daha fazla tehdit etmesi

şeklinde özetlenebilecek pek çok istenmeyen sonucu da beraberinde getirmektedir.

Bu nedenle hastalarımızın tedavileri için ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimi sağlanmalıdır. Ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetlerinin azaltılmalıdır.

Bir süredir gündemde olan kamudaki tasarruf tedbirlerine ilişkin çalışmaları mali disiplinin sağlanması, yüksek enflasyonun dizginlenmesi açısından gerekli buluyoruz. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbiri alınmamalıdır. Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz.

Değerli basın mensupları,

Bizler hastalarımızın sağlık sistemi ile ilk temas noktası olan ve en kolay erişim sağlanan sağlık danışmanlarıyız. Ancak bundan çok daha fazlası olan sağlık hizmetlerini de sunabileceğimizi özellikle pandemi döneminde yaptığımız uygulamalarla gösterdik.

Gerek eczanelerimizde gerek evde bakım sağlık hizmet ekipleri içerisinde meslektaşlarımızın sunacağı “ilaç kullanımı inceleme hizmeti” ve “kronik hastalık takibi hizmeti” gibi gelişmiş eczacılık hizmetleri ile hem ilaç kullanımı kaynaklı risklerin en aza indirilmesi hem de kamu kaynaklarının etkin kullanımı adına sağlık sistemimize önemli katkı sağlayabileceğimizi biliyoruz. Bahsettiğimiz bu hizmetlerin birçoğu şu anda Avrupa’da ve gelişmiş başka ülkelerde hızla yaygınlaşmaktadır.

Bu uygulamalar sosyal güvenlik harcamalarını kontrol altında tutacağı gibi ilaç kullanımının eczacı eliyle akılcı bir temele yerleştirilmesi ile kamu ekonomisinin güçlenmesinde ve kaynak israfının engellenmesinde etkin rol oynayacaktır.

Yerli ve milli ilaç üretimi konusu çok önem verdiğimiz konu başlıklarından birisidir. Daha önce de dile getirdik, dışa bağımlı olmayan bir ilaç sanayi hedefi, bütün ilaç sektörünün ana hedeflerinden biri olmalıdır. İlaç stratejik bir üründür ve ilaçta dışa bağımlık toplum sağlığı açısından ağır sonuçlara neden olmaktadır. Bu sonuçları zaman zaman hep birlikte yaşıyoruz. İlaç yokluklarının önüne geçebilmenin yolu, her ilaca kolayca erişebilmenin yolu kapsamlı bir yerli ilaç üretiminden geçmektedir. Ertelemeden, ötelemeden hemen bugün bu hedef için elimizden ne geliyorsa hayata geçirmek durumundayız. Türk Eczacıları Birliği olarak bu konuda üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyorum.

Kıymetli basın mensupları,

Kamuda görev yapan meslektaşlarımız ile emekli kamu eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının giderilmesi özel önem ve öncelik verdiğimiz konuların başındadır. Sağlık ve tedavi hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığa artık bir son verilmelidir. Kamudan emekli meslektaşlarımızın yaşadıkları mağduriyet artık bir an önce giderilmelidir.

Bildiğiniz gibi deprem bölgesindeki meslektaşlarımız, zor koşullar altında fedakârca görev yapmaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz hafta depremden etkilenen Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’daki meslektaşılarımız her türlü olumsuz koşula rağmen memleketlerine sahip çıkıyorlar, hala konteynerlerde ilaç eczacılık hizmeti veriyorlar. Onlar her türlü güçlüğe rağmen yaşadıkları şehri terk etmiyor, hastalarına hizmet sunmaya devam ediyorlarsa bizim de onlara sahip çıkmamız ve işlerini kolaylaştırmamız gerekiyor. Dolayısıyla deprem bölgesinde görev yapan eczacılara yönelik özel iyileştirmelerin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu konunun ısrarlı takipçisi olacağız.

Bir diğer önemli başlık, kontrolsüzce açılan eczacılık fakültelerinin ciddi bir istihdam sorunu yaratmaya devam etmesidir. Eczacılık fakültesi enflasyonu ile de mücadele edilmelidir. Çünkü uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitimi için, mesleki sürdürülebilirlik için, artık yeni bir eczacılık fakültesi daha açılmamalıdır. Bu konu artık sadece eczacıları ilgilendiren bir başlık olmaktan çıkmış, bu fakültelerden mezun binlerce genç arkadaşlarımızı, onların ailelerini dolayısıyla bütün ülkemizi ilgilendiren bir istihdam sorunu haline gelmiştir.

Son dönemde meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki ciddi bir artış bulunmaktadır. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacılarımızın sundukları bu hizmetin güvenli ortamlarda yerine getirilmesi için gereken önlemlerin acilen alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Değerli basın mensupları,

En yakın ve en kolay ulaşılabilen sağlık danışmanı olan eczacıların özenli çalışması sayesinde milyonlarca hastamızın sağlığı korunmakta ve yaşam kalitesi artmaktadır. Eczacılar, ilaca ve sağlığa ilişkin diğer ürünlere erişimde güvenin ve güvencenin simgesidir. 185 yıldır bu bilinçle her türlü koşulda hizmet sunan eczacılar, bundan sonra da bu güvene layık olarak halkımıza hizmet sunmaya devam edecektir.

Bilimsel eczacılığın 185’inci yıl dönümünde bütün meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü kutluyor, bizimle birlikte olduğunuz için sizlere de çok teşekkür ediyorum.

 

19.Bölge Tekirdağ Eczacı Odası

Ecz.Tolga M. ÇETİNKAYA

Yönetim Kurulu Başkanı

 

 

 

50.yıl plaket alan eczacılarımız
Ecz.Gülsen Öztemel
Ecz.Neşe Şener
Ecz.Mustafa Turhan
Ecz.Nazmi Osmanoğlu

25.yıl plaket alan eczacılarımız
Ecz.Emel Duygu Ünal
Ecz.Tuncay Ünal
Ecz.Berrin Başol
Ecz.Sibel Sevim Kalkan
Ecz.Yasemin Demir Elitaş
Ecz.Osman Serez

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.