Prof. Dr. TÜRKÂN SAYLAN’I ANARKEN…
Vefatının 15. Yılında
Prof. Dr. TÜRKÂN SAYLAN’I ANARKEN…
İbrahim BİRELMA
Türkan Saylan 13.12.1935 İstanbul doğumludur. 1944-1945 yıllarında Kandilli İlkokulu ve 1946 – 1953 yıllarında Kandilli Kız Lisesi2nde okumuştur. 1963’te İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirmiştir. 1964 – 1967 yılları arasında Sosyal Sigortalar Nişantaşı Hastanesi’nden deri ve zührevi hastalıklar uzmanlığını almıştır. 1968 yılında İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim dalında başasistanlığa başlamıştır. 1972’de doçent, 1977’de profesör olmuştur. 1981 – 2002 yılları arasında 21 yıl, gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği’ni yapmıştır. 1982-1987 yılları arasında, İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı, 1981 – 2001 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürütmüştür. Aynı kliniğin öğretim üyesi olarak 2002 yıl sonuna kadar çalışmış ve 13.2.2002 tarihinde emekli olmuştur.
- 1989’da, bir grup Atatürkçü aydın tarafından devrim yasalarını ve laik düzeni koruyup geliştirmek amacıyla oluşturulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kurucularındandır ve genel başkanlığını yapmıştır. 1990’da oluşan “Öğretim Üyeleri Derneği, İÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi” nin kuruluşunda ve yönetiminde görev almıştır. 1995’te Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı ve Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’nın kurucusu ve başkanlığı, Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı Başkanlığı yapmıştır.
- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 31 Mart 2000’de Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu üyeliğine, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2 Şubat 2001’de YÖK üyeliğine seçilmiştir. 2003 – 2005 arasında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu, İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu üyeliği yapmıştır.
- Biri grafiker diğeri hekim iki oğlu ve 2 torunu vardır. (Türkan Saylan, Cumhuriyetin Bireyi Olmak, Cumhuriyet Kitapları, 5. Baskı, Nisan 2007, sh. 765)
18 Mayıs 2009’da vefat eden Prof. Dr. Türkan Saylan’ı bazı görüş ve düşünce ve dileklerini anımsatarak anmak istiyoruz:
- Kendi çocuklarımızı nasıl okutmak için çaba gösteriyorsak, diğer çocuklara da el uzatmalıyız.
- Çağdaş kadın; kendini birey kabul eden, erkekle eşit kabul eden, kendi ayakları üzerinde duran, kendi ekonomik özgürlüğünü elde etmiş, kendi kararını verebilen kadındır.
- Ben zamanla, sorunları konuşmak yerine çözümleri yaratmak gerektiğini öğrendim. Bir de hiç kimseye karşı önyargılı davranmamaya çalışırım, herkese olumlu bakarım. Mesela bana gelen biri için “Ah çok kötüdür” derlerse bile, “Daha önce yaptıkların beni ilgilendirmez, burada her şeye sıfırdan başlayacaksın” derim.
- Gönüllü sorumluluk alan – insan, olduğundan çok mutlu olur. (Sedef Kabaş, İpek Dolu Başarılar, Doğan Kitap, Mart 2007, sh. 419)
- Ülkemizi tanımak için dört bir yanına ulaşmak, toprağına, insanına değmek, bir süre de olsa onlarla yaşamak, havasını, suyunu içmek gerekir.
- İnsanlara anlaşmanın onlara dokunmak, kucaklamak ve sevmekten geçtiğini, kendimize verdiğimiz değerin herkesin hakkı olduğunu, bilgi ve becerimizi insanları iyileştirmek, dertlerini dinlemek, bir şeyler yapmak için kullandığımızda nasıl mutlu olabildiğimizi fark ettik. (Türkan Saylan, Yer Gök Dört Duvar, Cumhuriyet Kitapları, 2009, sh.7).
- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek ve çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak” amacıyla 1989’da kurulmuş bir Sivil Toplum örgütüdür.
- Türkiyemizdeki tüm gençlerimizin, çağdaş bir eğitim alarak kendilerini ve yeteneklerini geliştirmeleri, özgüven kazanmaları, bilgi ve bilimin ışığında, hak ve ödevlerinin bilincinde birer yurttaş olmaları için var gücümüzle çalışmaktayız.
- Çağımızın bilinçli insanı olabilmek için, birikimli ve deneyimli insanları, düşünürlerin, sanatçıların, sosyal bilimcilerin yazıp sunduklarını okumak, onlar yanıtlar aramak ve sonra, kendi düşünce ve davranışlarımızı oluşturmak zorundayız. Bu noktada kitaplar imdadımıza koşuyor. Okumanın keyfine erişen gençler kendilerini geliştirme yolunda en önemli adımı atıyorlar.
- Bütün gençlerimizin başarılı, mutlu, hem kendine hem de topluma yararlı, dostluk ve sevginin erdemini kavramış, çağdaş değerleri benimsemiş bireyler olmaları en büyük dileğimizdir. (Gençler İçin Sorunlar – Çözümler, ÇYDD – Çınar Yayınları, 1.Basım, Ağustos 2004 sh,5)