Dünyada eşi benzeri görülmemiş çetin bir savaşa sahne olan, toprağın her zerresinin şehit kanı ile sulandığı, bir milletin her ferdinin kahramanlaştığı, inancın teknolojiyi alt ettiği bir destan olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz.
Çanakkale Zaferi; dünya tarihinde bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milletinin belirleyici bir rol oynadığı, Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, tüm cihanı hayrete düşüren bir iman ve kahramanlık abidesidir.
Kahraman ecdadımız, Mehmet Akif’in ifadesiyle yıldırım yaylımı tûfanların, alevden sellerin, Yine Akif’in çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk diye ifade ettiği yedi iklimi cihanın tüm tehdidine karşı iman dolu göğsünü siper etmiş, bir gül bahçesine girercesine din ve vatan uğruna şehit olmayı şeref bilmiştir. Milletimizin en seçkin, en yetişmiş, en verimli nesillerini feda etme pahasına vatanımız müdafaa edilmiştir.
Çanakkale Destanı; Çanakkale Şehitlerine şiirinde O, rükû olmasa, dünyâdaeğilmez başlar diye ifade edilen Türk Milletinin zilleti kabul etmeyişini, Mehmetçiğin azim ve iradesini, aynı zamanda centilmenliğini, alicenaplığını tüm dünyaya göstermiş olması açısından da oldukça önemlidir. Bu destanın her satırı, savaş hukuku konusunda tüm dünyaya ders olacak niteliktedir.
Üzerinde yaşadığımız topraklar, vatan, bayrak ve millet sevgisiyle şehadet ve gazilik mertebesine yükselen, ismi bilinen bilinmeyen tüm kahramanlarımızın bugünkü nesillere armağanı ve ebediyete kadar koruyacağımız yegâne varlığımızdır.
Vatan topraklarını korumak ve savunmak için en güç koşullar altında canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen şehitlerimiz, devletimizin varlığının, birlik ve beraberliğinin güvencesi olarak sonsuza kadar milletimizin gönlünde yaşamaya devam edecektir.
18 Mart Şehitleri AnmaGünü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl dönümü nedeniyle, kutsal vatan topraklarını canları pahasına savunarak, bu büyük zaferi milletimize armağan eden, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm kahramanları rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’inarslanları ancak, bu kadar şanlı idi.