Vefatının ellinci yıldönümünde, MUSTAFA İSMET İNÖNÜ’YÜ ANARKEN…
Vefatının ellinci yıldönümünde, MUSTAFA İSMET İNÖNÜ’YÜ ANARKEN…
(İzmir, 24.9.1884 – Ankara, 25.12.1973)
İbrahim BİRELMA
İzmir Sorgu Yargıcı Yardımcısı Hacı Reşit Efendi ile Cevriye Hanım, 24.9.1884 Çarşamba günü doğan oğullarına Mustafa İsmet Adını koymuşlardı. Babası Sivas’a atandığı için ilköğrenime orada başlayan Mustafa İsmet, Askeri Rüştiye’den sonra Topçu Okulunu, Erkân-ı Harbiye Mektebi’ni Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle 1906’da bitirerek merkezi Edirne’de bulunan II. Ordu emrine verilmişti.
– İsmet İnönü, Yemen İsyanı’nda, Balkan Savaşı’nda ve Birinci Dünya Savaşı’nda çeşitli görevlerde bulundu. Milli Mücadele’de Batı Cephesi Komutanlığı yaptı. Bu savaşı bitiren Mudanya Bırakışması’nda gösterdiği başarıdan ötürü Dışişleri bakanı oldu ve yeni Türkiye’yi Lozan’da temsil etti. Cumhuriyet’in ilânından sonra son bir yıla yakın başbakanlık yaptı. 1925 Martında yeniden başbakan oldu ve bu görevini 1937’ye kadar sürdürdü.
– Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı seçilen İnönü, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmemesinde en önemli etkendir.
– Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’na sokmayan İnönü, ülkenin demokrasiye geçmesini de sağlayan kişidir.
– Tarafsız bir Cumhurbaşkanı gibi davranarak DP’nin oluşabilmesi koşullarını hazırlayan İnönü, partisinin 1950 seçimlerini kaybetmesinden sonra iktidarı tereddüt etmeden teslim etti ve muhalefete geçti.
– 27 Mayıs 1960’tan sonra sivil yönetime geçilmesinde de epey önemli rol oynayan İnönü, 1961’de yeniden başbakan oldu ve Türkiye’nin ilk koalisyon hükümetini kurdu.
– İnönü, 1972’de Bülent Ecevit’in genel başkan olması üzerine partisinden istifa etti. (Gençler İçin Çağdaş Tarih, Yayın Yönetmeni Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kuyaş, Epsilon – HachetteLivre, 2004).
– 25.12.1973 Salı günü saat 16’da vefat eden İsmet İnönü’yü, vefatının 50. Yılında bazı görüş ve düşüncelerini anımsatarak anmak istiyoruz:
– İnsanın görerek ve bilerek gittikçe daha ziyade unutulduğunu düşünmesi, unutmak ve unutulmaktan pek çok ürküyorum.
– Kendimden sonra Türk ulusuna bırakacağım “2” eser; “Köy Enstitüleri” ve “Çok partili hayata geçiş” ile övünüyorum.
– Ben, irticanın kokusuna o kadar hassasımdır ki, Cumhuriyeti kurduğumuz günden beri bilirim o kokuyu… Katil, hırsız, komünist, faşist, hepsi canından korkar. Ama bu mürteci, gerici öleceği zaman kendisinin Hz. Peygamberin yanında gömüleceğini sanır. Bunlarda ölüm korkusu yoktur. Her şeyi yaparlar. (Şerafettin Turan, İsmet İnönü, T.C. Kültür Bakanlığı, Ankara 2000).
– Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır. Ancak bu şekilde sağlıklı ve iyi bir yönetim oluşturulabilir.
– Siyasetin yenilgisi olmaz. Ama bir askeri yenilginin telafisi gayri kabildir. Bir başarısızlığa uğradınız mı, 50 senelik Cumhuriyet’in bütün çalımı bir anda ortadan kalkar. Siyasette bugün mağlup gözükürsünüz yarın galip siz olursunuz. Sorunu siyasetle çözmek en çıkar yoldur. (Mustafa Bilgehan, Tanıkların Anılarıyla İsmet İnönü, Doğan Kitap, 2014)
– Hoca takımı hep haklıdır. Başarısızlık olursa kumandanların dinsizliğinden, başarı elde ederlerse Allah’ın büyüklüğündendir. Her halde de, adamların dediği olmuş olur.
– Ben öteden beri her köyde bir başbakan bulunduğunu söylemiştim. Bununla kastettiğimiz manalardan biri de, her köyde devletin yüksek menfaatlerini anlayabilen vatandaşlar olduğuna işaret etmektir. (Necdet Uğur, İsmet İnönü, Yapı Kredi Yayınları, 4. Baskı, 1995).
– Türk inkılâbını anlamak ve sevmek, O’nun muvaffakiyetine hizmet etmek, Büyük Reis Mustafa Kemal’i anlamak, sevmek ve onun ülkelerini tatbik etmeğe candan çalışmakla bir ve beraberdir. (Hüsnü Yamak, İsmet İnönü, Halk Kitabevi, 2017).