MUTLULUĞUN SIRRI? İbrahim BİRELMA

Birleşmiş Milletler tarafından her yıl açıklanan mutluluk endeksinde bu yıl 137 ülke arasında 106’ncı sıraya düştük.
– Bugün dünyada mutluluk deyince temel referans kabul edilen çalışma bundan tam 85 sene önce başlayıp hâlâ devam eden Harvard mutluluk araştırmasıdır. “Harvard HappinesStudy” olarak bilinen araştırmada “Mutlu ve sağlık bir hayatın sırrı nedir?” sorusuna araştırmacılar 85 yılda 2 bine yakın kişiden toplanan verilerek bakarak yanıt aramış. Sayısız anket, mülakat, sağlık taraması, banka, hastane ve hapishane verisinden çıkan sonuçlara göre mutluluğun sırrı ne parada, ne de genetik avantajda. Hayatta mutluluğu belirleyen en önemli faktör insanların başkalarıyla kurduğu sıkı ilişki! Başka insanlarla güvene dayalı derin bağı olan bireyler çok daha mutlu, sağlıklı ve başarılı bir hayat sürüyor. Sıkı sosyal bağ kurmuş olan bireyler, akranlarına göre çok daha uzun ve sağlıklı bir hayata yaşıyor.
– Harvard çalışmasının bizi şaşırtmasının nedeni maddi durum, genetik ya da gelen diğer temel faktörlerin yerine ilişkilerin önemini ortaya çıkartmış olması. Genetik sizin hayata nereden başladığınızı belirlese de son sözü söyleyen sosyal ilişkilerin niteliği oluyor. Yani 50 yaşında kolestrolü yüksek olan kişi eğer yakın ve samimi dostlara sahip ise kendisinden daha sağlıklı olan akranlarından daha uzun ve daha sağlıklı bir hayat sürüyor. Mutluluğun yolu dostluktan, arkadaşlıktan geçiyor. (Selçuk Şirin, Sözcü TV, Oksijen 30.6.23)
– “Atatürk”ün mutluluk konusunda söylediği bazı sözleri anımsatarak yazımıza son verelim:
– İnsanları mutlu edecek tek yol, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi gereksinimlerini temine yarayan hareket ve enerjidir. Dünya barışı içinde insanlığın gerçek mutluluğu, ancak bu yüksek ülke yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla mümkün olacaktır. (1931)
– İnsanlıkta mutluluk, insanoğullarının birbirine yaklaşması, insanların birbirini sevmesi, hepsinin temiz duygu ve düşüncelerini birleştirmesiyle olacaktır. (1936)
– İnsan, bağlı olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli ve kendi milletinin mutluluğuna ne kadar değer veriyorsa bütün dünya milletlerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu temine çalışmak demektir. (1937)
– Memleket ve milletin kurtuluşu ve mutluluğu için çalışmaktan başka bir amacım yoktur. Bu bir insan için yeterli bir sevinç ve zevk sağlar. Kişisel ve ailevi huzur ve mutluluğun, milletin huzur ve mutluluğuyla ayakta durduğunu, memleketin güvenlik ve dokunulmazlığıyla mümkün olduğunu gerçek ve ciddi bir şekilde anlamışlardır. (1925)
– Atatürk’ün mutlu olup olmadığına sorusuna verdiği cevap: “Evet, çünkü başardım. (1935) (Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Beşinci Baskı, Ankara 2017).