DÜNYA SU GÜNÜ KUTLU OLSUN
Dr. İlhami Özcan AYGUN
CHP Tekirdağ Milletvekili
Küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Sıcaklıkların artması ile kuraklığın arttığı ülkemizde su kaynaklarının korunması, her zamankinden önemli hale gelmiştir.
Trakya Bölgemiz, kuraklığın en çok etkilendiği bölgeler arasında yer almaktadır. Ergene Havzası’ndaki yeraltı sularının yüzde 85’i tükenmiştir.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olduğu 2011 yılında “Haliç’i nasıl temizlediysek Ergene Nehri’ni de öyle temizleyeceğiz” demesinin üzerinden 12 yıl geçmiştir.
Bu kirlilik temizlenmediği gibi çözüm için devreye sokulan Marmara Derin Deşarj Projesi, Ergeni’nin sanayi kirliliğini Marmara’ya taşıyarak, Ergene’nin yanı sıra Marmara Denizi’ni de kirletme riski taşımaktadır.
Erdoğan, 13 Kasım 2020 tarihinde AK Parti Tekirdağ 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Marmara Derin Deşarjı Eylem Planını devreye sokacaklarını söylemiş, çevresine sormuş Nehrin temiz aktığı yönünde yalan yanıt almıştır. Oysa Ergene, zehir saçmaya, kömür gibi akmaya devam etmektedir.
Eski Denizcilik Müsteşarı Dr. Mustafa Korçak, Ergene Nehri Derin Deşarj Projesi konusunda önemli uyarılarda bulunmuştur. Korçak, Ergene Derin Deniz Deşarj Projesi ile dünyanın en kirli akarsuyu olarak kabul edilen Ergene’nin Marmara’ya akıtılması durumunda Marmara’nın kurtuluşunun kalmayacağı, kirliliğin Marmara’yı kilitleyeceğini vurgulamıştır.
Korçak, demiştir ki “Ergene Atık Su Tesisi’nden çıkan suların Marmara Denizine derin deşarjla verilmesi hemen gözden geçirilmelidir. Arıtma tesisi çıkışı Ergene havzasına geri verilmelidir. Araştırılmadan bilhassa kirletici yüklerin havza değişikliği çevre felaketiyle neticelenmiştir. Aral Gölünün kuruması da buna örnektir. Asya Kıtası için büyük çevre katliamıdır.”
Görüyoruz ki Marmara Denizi’ni Aral Gölü’ne dönüştürmek istiyorlar. MAREM Projesi Yöneticisi ve Hidrobiyolog Mehmet Levent Artüz diyor ki “Derin Deşarj” derhal durdurulmalıdır. Çünkü dünyanın en kirli akarsularından biri kabul edilen Ergene Nehri’nin kirletici unsurlarının 50 km yol kat ettirilerek, Tekirdağ’ın 4.5 km açığında, 47 metre derine deşarj edilmesi, büyük bir tehlikedir. Ergene Nehri’ne büyük çoğunluğu sanayi tesislerinin oluşturduğu kimyasal atıklar boşaltılmaktadır. Bilimsel verilere göre dördüncü sınıf su kalitesinde olan bir sudur. Arıtılmış suyun renk ve tuzluluk problemi de çözülmemiştir.
Ergene Havzası’ndaki yeraltı sularının yüzde 85’i tükenmiştir. Ergene Havzası’nın Marmara Denizi’ne deşarj ettiği suyun geri kazanım yöntemiyle yeniden Havza’ya aktarılması mümkündür. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lokman Tecer, “Ergene havzasındaki atık suların geri kazanımından başka bir seçenek yok. Çünkübir tık su yok” uyarısı yapmıştır.
Özetle tablo ağırdır! Böyle bir tabloda su sorununu çözmek elzemdir.
Türkiye’deki OSB’lerin yüzde 30’u Marmara Bölgesi’nde yer almaktadır. Bursa’da 15, Kocaeli’de 13, Tekirdağ’da 13, İstanbul’da 8, Balıkesir’de 4 ve Çanakkale’de 2 olmak üzere Bölge’de toplamda 57 adet OSB bulunmaktadır. Tekirdağ’da bunlara ilaveten plastik sanayi kurulamaz.
Su kaynaklarını dikkate almayan sanayileşme, ülkeyi felakete götürür.