Namık Kemal’in Doğumunun 182. Yıldönümü Nedeniyle Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde Anma Programı Düzenlendi
Hürriyet ve Vatan Şairi Namık Kemal’in doğumunun 182. yıldönümü münasebetiyle Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde anma programı düzenlendi.
Programa; Vali Aziz Yıldırım, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Şahin Yenilmez, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Vali Yardımcısı Asalet Karabulut, Süleymanpaşa Kaymakamı Mustafa Güler, Süleymanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Uzunlar, kurum müdürleri, Namık Kemal Derneği Başkanı Sezai Kurt, siyasi parti temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’mızın okunması ile başladı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşma Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Kaya tarafından yapıldı.
Doç. Dr. Hasan Kaya yaptığı konuşmada; “Namık Kemal Türk Edebiyatı’nın olduğu kadar, Türk Düşünce ve siyaset tarihinin de önde gelen şahsiyetlerinden biridir. Usta şair 21 Aralık 1840 tarihinde Tekirdağ’da dünyaya gelmiştir. Babası Mustafa Asım Bey, annesi Abdüllatif Paşa’nın kızı Fatma Zehra Hanım’dır. Annesini küçük yaşta kaybeden Namık Kemal’i dedesi Abdüllatif Paşa büyütür. Mutasarrıf olan Abdüllatif Paşa torununu yanından ayırmamış, atandığı illere onu da beraberinde götürmüştür. Dedesinin üzerine titrediği Namık Kemal iyi bir eğitim almıştır. Asıl adı Mehmet Kemal olan şaire ‘Namık’ mahlasını Sofya’da iken tanıştığı Binbaşı Eşref vermiştir. Sofya’da iken henüz genç yaşta Niş kadısı Mustafa Ragıp Efendi’nin kızı Nesime Hanımla evlenmiş ve bu evlilikten Feride ve Ali Ekrem adlı çocukları dünyaya gelmiştir. İlk memuriyeti İstanbul’da Hariciye Nezareti Tercüme Odasında’dır. Bu sırada özel tahsile de devam etmiş ve eski şiir tarzında şöhret kazanmıştır. Genç yaşta eski şiirin temsilcisi şairler gibi Encümen-i Şuara adı verilen topluluğa da katılmış ve itibar görmüştür. Namık Kemal’in edebi hayatının dönüm noktası Tasvir-i Efkar’da yazmaya başladığı dönemdir ki; bu dönemde Şinasi ile tanışır. Namık Kemal’de Batı edebiyatına yönelme de bu devirden sonra olmuştur. Siyasi ve toplumsal meselelere dair yazılar yazar. Toplumsal konularda yazdığı yazılar çok ses getirir. 1867’de Erzurum Vali Yardımcılığı’na atansa da bu göreve gitmeyerek Ziya Paşa ile birlikte Paris’e gider. Mustafa Fazıl Paşa’nın çağrısı ile giden iki yazar oradan Londra’ya geçerler. Avrupa’da Hürriyet Gazetesi’nin idaresini yürütür. Ardından Muhbir Gazetesini Ali Suavi ile birlikte çıkarırlar. Avrupa’da çeşitli dersler almayı da ihmal etmemiştir. 1870’te Hüsnü Paşa’nın çağrısı üzerine İstanbul’a döner. Türkiye’de İbret Gazetesi’ni çıkarmaya başlar. Bu sırada vatan ve millet sevgisi, milli ahlak ve kahramanlık konularını işler. Vatan Yahut Silistre bu dönemin ürünüdür. Halkı kışkırtıcı bulunduğu için Magosa’ya sürgüne gönderilir. Magosa yılları üretken yıllardır. Beşinci Murat döneminde İstanbul’a döner. İkinci Abdülhamit’ten iltifat görür ve Şura-yı Devlet üyeliğine getirilir. Kanun-i Esasi’yi hazırlayan kurulda yer alır. Osmanlı Rus Savaşı’nın verdiği hassasiyetle Midilli’ye sürülür. Rodos ve Sakız Mutasarrıfı olur. 2 Aralık 1888’de Sakız Adas’nda Zatürre hastalığı yüzünden vefat etmiştir. Cenazesi önce Sakız Adası’na defnedilmiş ardından Süleyman Paşa’nın türbesi yanına getirilmiştir. Tevfik Fikret tarafından çizilen türbe, İkinci Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Namık Kemal Türk Edebiyatı’na batılı bir hüvviyet kazandıran kişidir. Vatan ve Hürriyet Şairi diye şöhret bulmuştur.” diyerek Namık Kemal’in hayatının önemli kesitlerini katılımcılara sunmuştur.
Konuşmanın ardından Namık Kemal Lisesi öğrencileri tarafından düzenlenen Namık Kemal’i Anma Programı Gösterisi sahnelendi.
Vali Aziz Yıldırım ve protokol üyeleri tarafından Namık Kemal Eserleri ve Fotoğrafları Sergisi’nin gezilmesinin akabinde program son buldu.